Sen kendini kandır dur, aldat dur kendini, kendini makbul insan san dur, kışın gelmesini engellemeye gücün yetmeyecek, senin de kışın gelecek, sonu bahar olmayan...

Ne gücün kalacak ne makamın ne yetkin... Paran mı servetin mi, onlar çoktan başkalarının oldu... Dünya böyle bir yer işte, kar yağsa dağlara gidemeyeceksin biliyor musun?

Sana bunları söyledikten sonra dönüp kendime diyorum ki “ne zaman anlayacaksın hayatın insanın sırtını sıvazlamadığın?” çokları sandıklarını boşaltmadan banka hesaplarına dokunamadan sevdikleri kadınlara sarılamadan gittiler...

Anlamayacak mısın daha, insan her şeye geç kalıyor hayatta aslında, sevmeye sevilmeye güzel sözler etmeye çevresindeki insanlara, aşka geç kalıyor...

Sahte dolunaylar ile avutuyor çoğu zaman kendini diyeceğim de, artık dolunay falan görünmüyor...Çünkü yeryüzünü kirletenler gökyüzünü   de kirlettiler,neden bu kadar karanlıkta kaldık sence,eğer aydınlık varsa, insan merhamet sahibi ise,neden komşuları aç ve sefalet içinde...

Sokaktaki canlılar kaç kişinin umurunda? Mesela umurunda mı Belediye Başkanını kentin valisinin ya da Kaymakamın...

Neden sence neden cami kürsülerinde anlatılmaz canlıları aç bırakmanın susuz bırakmanın bir zalimlik olduğu, onlara yapılan bir kötülük olduğu...

Her canlı benim ayetlerimden bir ayettir der Allah ve sen hergün bu ayetlerden birini yok ediyorsun aç bırakıyorsun canını acıtıyorsun... Zalimlik yalnız insanlara zulüm etmek değildir...

İnsan bir yanında hep bir korku taşıyor yaşarken, farkında olarak veya olmayarak...

Sen de korkuyorsun biliyor musun, korkmadığını söylerken korkuyorsun en çok, ve ölümden...

Ölümden korkuyorsun, herkes korkuyor aslında, inanan inanmayan Tanrı yok gibi yaşayan, Kurana doğma diyen, demeyen herkes ölümden korkuyor, ama numara yapıyor korkmuyorum diye...

Bütün insanlar yalancıdır der sevdiğim bir yazar, gerçekten öylemidir bilmiyorum... Bildiğim bir şey varsa çağın insanı yalan söylemeyi mubah görür oldu...

Hepimiz yalan söyler olduk, başkalarını kandırmayı mubah sayan bir topluluk olduk...

Ve şimdi ben bu sözleri dedim diye kızıyorsun... Kızma göreceksin görüyorsun herkes kendi dizleri üstüne ölecek ölürken...

Birgün yeniden görecek ve anlayacaksın bu dünyanın kuru bir söğüt dalı olduğunu...

Ve hesabını vereceksin suya ekmeğe muhtaç bıraktıklarının...