Aslında aklı başında her insanın savunduğu bir şeydir insanın özgür olma hakkı, çok insan insan özgür olmalıdır der konuşurken yazarken... Ama bir yerden sonra “bu kadar özgürlük sana fazla” derler, aynı kişiler...

Sonra devletler, devletlerin pek çoğu insanın özgürlüğünü savunur görünür, ama gerçek tam öyle değil... Benim der devlet, benim çizdiğim sınırları çıkmayacaksın, senin ne kadar özgür olduğuna ben karat veririm diyor ve bu hep böyle olmuştur aslında...

Kimse bizim ülkemizde hep böyle olmuştur, güç yetki sahipleri kendilerini Tanrı yerine koyarak her zaman her devirde insanlara ayar vermeyi kendilerine görev vermişlerdir...

Mesela bizim ülkemizde de böyle olmuştur, devlet veya devlet adına yetki kullananlar hep sınırları aşma denmiştir insana, kendilerine göre sınırları aşanlar hep cezalandırılmıştır, hem de büyük cezalarla...

Ben nasıl istersem öyle giyineceksin, ben nasıl istersem öyle inanacaksın,yani senin giyiminin ne olacağını nasıl bir dine inanacağını ben tayin ederim denmiştir ülkemizde de...

Bir zamanlar şapka giyme konusunda direnmeye kalkanların canlarına okunmuştur, idam sehpaları kurulmuştur direnme tavrını gösterenler için...

Yani insanlar asılmıştır insanlara büyük zulümler edilmiştir ve şimdi bunları hatırlatınca içimizden kimileri yine asılanları suçlayacaklardır... Ve sonra devam edecekler insan hakları demeye, özgürlük demeye, insan insanın özgürlüğünü kısıtlamalı demeye...

Yani halk olarak biz ikiyüzlü olmaktan vazgeçemedik, hatta kimileri haz alıyorlar ikiyüzlü tavırlılıklarından.

Baskı, darbe, sıkıyönetim, diktatörlük birçok devletin çirkin bir alışkanlığıdır, bu alışkanlığın bedelini ağır ödedi ülkemiz insanı... Bir daha ödemeyecek diye bir garantimiz de yok...

Ve şimdi komşumuz İran bir daha sallanıyor, yenidenyangın yeri İran sokakları ve halk ayakta, halk ölüyor öldürülüyor, ama İranlı yöneticiler hiçbir şey yokmuş gibi bir hava içindiler dünya insanlığına karşı...

İsminin; başında, sonunda, ortasında, önünde, arkasında İslam yazıyor olması umurumda değil, zalim her yerde zalim... İnsanlara zulüm etmek senin nasıl yaşayacağına ben karar veririm demek zulümden başka nedir insan için?

Mahsa Âmin İranlı genç bir kadın, bir kız... Başını tam örtmediği için ahlak polisi tarafından karakola götürülüyor, orada kalp krizi geçirip ölüyor, İranHalkı kaç gündür ayakta, sokaklar yangın yeri... 

Hatırlayın bir zamanlar (özellikle 28 Şubat günlerinde) zorla kızların başını açtırıyorlardı birileri, ikna odaları kurmuşlardı kızları ikna etmek için... Aynısı İran da da var, onlar da nasıl örtünülmesi konusunda ikna odaları kurmuşlar ve o odalarda günlerce eğitim veriliyor kadınlara...

Yani insanların özellikle kadınlar her yerde “yine özellikle sözde İslam ülkesi denilen yerlerde”  kadınlar zulüm görmeye özgürlükleri kısıtlanmaya devam ediyor kutsal devlet adına...

Kutsal olan insandır aslında... Ama insanı değersiz kılmak için her türlü kötülük yapılıyor dünyada insana ve kadınlara...