Her kızın ilk aşkı babasıdır. Ellerini sımsıkı tutan , başında saatlerce bekleyip uyutan , yemeğini yedirirken sen bir kaşık daha yiyesin diye şekilden şekile giren , bir sarıldımı dünyanın en güvenli limanı hissi veren , üstünü temizleyen , altını değiştiren , seni gözü gibi koruyan , kollarına alıp uçak yapan ve kolları ağrımasına rağmen senin “ en kuvvetli baba benim babaam “ demenle birlikte tüm yorgunluğu unutan , “benim kızım her şeyin en iyisine layık” diyerek sana bütün imkanlarIn en güzelini sunan ,kollarını açıp dönerek sarılmayı sana öğreten , gıdıklarken nefessiz bırakan , alnından öpüp bağrına basan , dizine yatırıp saçınla oynayarak uyutan ve rahatsız olma diye sesini çıkarmayan ilk erkektir.
Eğer babanızdan başka kalb ile bunları yaşamadıysanız ; Hiç beklenmedik bir anda gelen belinizden sarılma ile sizi en zifiri karanlıktan , en aydınlık , en sıcak duygulara tarifsiz bir hızla ulaştırmanın hazzını bilmiyorsunuz demektir. Masumiyetle ” koca yanaktan “ alınan bir öpücük yüreğinizi öyle bir boyutta büyütür ki göğüs kafesinizi aşar ağzınızda atmaya başlar kalbiniz ve enteresan olan bu olayın her elini tuttuğunda, her göz göze geldiğinde , her öpücükle yine yeni yeniden hissetmendir. Eğer aşıksan kıskanırsın : aynı babanızın başka çocuklarla oynarken , severken görünce, ayrı bir koltuğa gidip kollarını önünde bağlayıp ” küstüm ben sana git onları sev onların babası ol “ der gibi kıskanırsın. Kızarsın , sitem edersin , kıskanırsın ama asla aşkından zerre kadar bir şey kaybetmezsin.
Ve babaya gelince ; Hayatında 3 kişiyi böyle sevmeli annesini , karısını ve kızını . Ve o baba kızını böyle sevmeyi karısında öğrenmeli hayatından birkaç yıl çalmış insanlardan değil.
Ve son olarak benim kızım sadece babasını böyle sevmeli....