Ülkemizde var olan bütün patilerin genel başkanları sözcüleri konuşurken halkın mutlaka kendilerine inanmasını istiyor, gibi bir halleri var... Biz sizlere doğru söylüyoruz,  biz ötekiler gibi değiliz, bize inanın derler gibi, her biri...
Her biri kendilerini kurtarıcı olarak sunuyorlar ahaliye, sanki okul çocuklarına ders verir gibi...
Oysa siyasetin geçmişini gözden geçirdiğimiz zaman, sözlerinin çok doğru olmadığını görür insan, zira geçmişte de böyle yaptılar... Her daim çoğumuz onlara hesapsız kitapsız inandığımız için  ülke olarak, ülke insanı olarak hem kaybettik, hem hayal kırıklığına uğradık, uğrattılar...
Şimdi bunları yazarak muradımız partilerimizi kötülemek  “onlara inanmayın” demek değil, ama gerçekleri bilmemizde fayda var, kendi adımıza...
Çok kandırılıyoruz, hep kandırılıyoruz  “Ama ne üzücü bir durum ki” ahali olarak da, biz de birbirimizi kandıranlar olduk... Esnafın bir başka esnafın satıcının alıcıyı kandırdığı bir zaman, doğruluktan çok yalan hakim olmuş insanın hayatını...
Bunları kabul etmezsek, boşuna yazıp boşuna konuşmuş oluruz... İmkan dahilinde gerçekleri koymak muradımız önümüze...
Son günlerde siyaset dünyasında söz dalaşı olanca hızı ile devam ediyor yine, birbirlerini yalancılıkla becermesizlikle suçlamalar ve bu tavırlarıyla halkı kendilerince ikna etme çabası...
Her biri kendilerine inansın istiyor insanları, biraz da kendilerince halkı geri zekalı sanma hali bu...
Demek istediğim hiç birinden duyduğunuz söze daha baştan peşinen inanmayın, inanıp sonra daha büyük hayal kırıklığına uğramayın...
Daha baştan onlara inanmanın, doğru söylüyorsun demenin bedelini halk olarak çok ödedik... Parti her hangi bir din filan değil, inanmamanın bir günahı yok, bunu bir daha hatırlatalım...
Korkmayın onlara inanmadığınız için dinden imandan filan çıkmazsınız, bana inanmazsanız kentin müftüsüne sorun isterseniz... 
Artık dağlar taşlar kuşlar da biliyor ki, bu ülkede siyaset daha çok yalan üstüne utanmaz haller üstüne kurulu ve daha çok şımarık kişilerin elinde...
En son konuşmasının içinde ne dedi Cumhurbaşkanımız? Kişi başına düşen gelir dokuz bir dolar, tamam da bu şehirde kaç evde var, bu gelirin sevinci?
Veya buradan öte yana, yani halk partisine geçersek, onların her sözü bir başka muhteşem yalan... Parti tarihinde ilk defa bir baş örtülü kadın parti yönetimine girdi, anlata anlata bitiremiyorlar...
Soralım o zaman, neden şimdiye kadar bir baş örtülü yoktu? Onlardan cevap beklemeden biz cevap verelim, çünkü onların iç dünyalarında baş örtülülere yer yoktu... Bakmayın herkese hak özgürlük dediklerine...
Vaktinizi iyiliğe iyi olmaya ayırsanız, daha iyi işler yapmış olursunuz...