Dünyadan uzaklaşarak, kendimizi kendi ülkemizi kendi şehrimizi yazarsak, doğrusu birbirimize taş atan insanlar haline geldik, sanki şeytan taşlar gibi... 
Bir birini gözetleyen arkasından konuşan, yüzüne gülen ve çok yalan söyleyen insanlar haline geldik, ya da getirdiler...
Kimse kimseyi beğenmiyor değil, beğenmek istemiyor... Kıytırık sevgiler birinden birine giden, yani sevgi denen şeyi tükettik, bir eşya gibi...
Eşya dedim de aklıma geldi, birbirine eşya gibi bakan insanlar var, en çok kadınlar önemsiz bir eşya gibi görünüyor çoklarının yanında... 
Özellikle varsıl yanı servet sahipleri yoksulları asla beğenmiyorlar, kimisi beğenir gibi sözler etseler de, samimi olmadıkları gözlerinden belli oluyor...
Oysa düşünsek akıl etsek hikâyenin sonunda hepimiz öleceğiz, çoğumuzu aynı mezarlığa koyacaklar,  parası olanlar kendilerine pahalı mezarlar yaptırsa da, hiçbir kutsal metinde yazmaz o mezarların sahibine fayda sağlayacağını...
Yani hikâyenin sonunda eşitleneceğiz, bazıları iyi ki ölüm var diyorlar ya, belki iyi ediyorlar öyle demekle... 
Evet iyi ki ölüm var, kimisi ölüm yok gibi yaşa da... Yoksa daha çok cehenneme çevirecek çağın insanı yeryüzünü... Yazıp söyleyelim mi, mesela yaşadığımız bu şehri en çok kim veya kimler talan ediyorlar, babalarından kalan miras gibi kullanmak istiyorlar?
Yok, mu böyle insanlar? Ama kimse onlara ses çıkarmıyor çıkaramıyor, onların yaptıkları haksızlıklara alkış tutanlar bile var, onları kutsayan...
Yok mu?
Hadi en azından kendimize doğruları söyleyelim... Mesela yirmi otuz yıldır bu şehrin Vilayet olacağını vadedenler yok mu, utanıyorlar mı söyledikleri yalanlardan? Onlar o yalanı söylerken yalana alkış tutanlar yanlış yaptık diyorlar mı?
Yani ey millet, kendimizi kandırmaya devam ediyoruz ve kandırıcılar da kandırmaya devam ediyorlar ahaliyi seni beni...
Ne Tanrı korkuları var, ne hesap günü endişesi... Milletin “o meşhur deyimle tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan” mirası şehri toprağı dağları kendi özel mülkleri gibi düşünüyorlar çokları...
Gözleri baykuş gözü, ısmarlama sözleri söz sanıyorlar... Ama halkın ama yoksulların ama babaların ama kadınları gönüllerinde hep bir acı...
Bari halk olarak ahali olarak birbirimizin kalbinden tutmayı sevda edinelim, ibadet bilelim derim...
Çağın kan dolu kursağına biz bari yem olmayalım...