Nasreddin Hoca'nın evine hırsız girmiş. Evde ne var ne yoksa alıp götürmüş. Komşular toplanmış Hoca'yı teselli edelim diye.
- “Hocam kapının üzerinde anahtarı mı unuttun yoksa?”
- “Hocam eve hırsız giriyor, sen horul horul uyuyorsun. Akşam afyon yutup öyle mi yattın?”
- “Hocam, değerli eşyalarını niye bir kasaya koymadın? Evde o kadar para bulundurulur mu hiç?”
Hoca, nihayet dayanamaz. "Komşular, anladım iyi güzel hoş da kabahatin hepsi benim mi, hırsızın hiç mi günahı yok" der.
10 Nisan Cuma günü saat 24.00'ten itibaren 31 ilde başlayacak olan sokağa çıkma yasağının İçişleri Bakanlığı tarafından anons edilmesinin ardından ne oluyor demeye kalmadan hepimiz sokağa fırladık. Ben telaşla sol ayağıma kendi ayakkabımı giyerken, sağ ayağıma hanımın ayakkabısını giyerek çıkmışım sokağa. Hanımın arkamdan "Sigara ile kabak çekirdeğini unutma” dediğini duyar gibi oldum. Koştururken sol yanıma doğru aksamamdan anladım sağ ayağımda hanımın ayakkabısının olduğunu.
Birden caddeler, sokaklar insanlarla dolup taştı. Market, manav, fırın gibi dükkanların önünde kuyruklar oluştu. Memleketimin insan manzaraları görülmeye değerdi. Kimisi pijamalı kimisi şortlu üzerinde peştemal hamamdan bile fırlayıp gelenler vardı. Kuyruklarda "Sosyal Mesafe", "Fiziksel Alan" kimin umurunda. Yerim ulan sizin fiziğinizi, kimyanızı. Kuyruklar, boks, karate, judo her türlü Uzak Doğu sporları gösterimine açık. İnsan üzülüyor ata sporumuz kara kuşak güreşini göremeyince. Neyse mecburen Gökbel Yaylası güreşlerini bekleyeceğiz. Her yerde karnaval havası. Yurdum insanı sokağa çıkma yasağının kutlamasını yapıyor. Korna sesinden trafik kapanmış sanırdınız. Sanki 3 büyük takımdan birisinin şampiyonluk kutlaması yapılıyor. 
Ekranlara yansıyan görüntülerin ardından Batı, "Çılgın Türkler Korona’nın aşısını bulmuşlar eğleniyor” diyerek yine kıskançlık krizine giriyordu ki işin aslını öğrenen Avrupa yine ters köşe oldu.
O gecenin asıl eleştirisi yine kendi insanımızdan geldi. Her iki cenah sokağa çıkan insanları zeka özürlü, alt tabaka, lümpen, göbeğini kaşıyan, her gün bulgur pilavı, makarna, yanında soğan, sarımsak yiyip olur olmaz yerde gaz çıkarıp ozon tabakasını kirleten ayılar...... gibi hakaretler.
Oysa bu salgın sürecini yönetenler iyi yönetemiyorlar. Halk yeterince aydınlatılmamıştır. 10 Nisan günü saat 20.00 sıralarında Sağlık Bakanı açıklama yaptı. Gündemde "sokağa çıkma" yasağı yoktu. Saat 22.00 sıralarında İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada saat 24.00’te başlayacak ve 48 saat sürecek "sokağa çıkma yasağı” anonsu insanları paniğe sürükledi  Bu yasak daha uzun süreyi de kapsayabilir korkusuyla insanlar sokağa fırladı. Televizyon ekranlarına istenmeyen görüntüler yansıdı.
 Sonuç: İçişleri Bakanı istifa etti. "Hata benim, günah benim" diyerek.
Cumhurbaşkanı, "Hatasız kul olmaz, işine dön" dedi.
Bakalım bekliyoruz. 14 günün sonunda kuluçkadan nasıl bir PANDEMİ zuhur edecek?