Çay içmek biz Türklere özgü vazgeçilmez bir gelenek. Özellikle de siyah çay.
Sabah kahvaltı onsuz olmaz. Akşam yemekten sonra ocağa çay koymadan oturulmaz.
Her koşulda, her durumda, her sebeple çay içilebilir. Bunu en iyi biz Türkler bilir.

Çalışırız, yoruluruz, hadi bir çay içelim.
Sevgiliyle buluşuruz, hadi bir çay içelim.
Keyfe gelip bir cigara yakar, hadi bir çay içelim.
3 kişi bir araya gelir, spor muhabbeti başlar, hadi bir çay içelim.
Kavga eder, küser ardından barışma için bir yerde konuşup hadi bir çay içelim. 
Ticaret biter, müşteriyi memnun etmek için hadi bir çay içelim.
Halı saha maçı biter, kan ter içinde su içmeden kritik yaparken, hadi bir çay içelim
Vücut hararet yapar, harareti alsın diye hadi bir çay içelim.

Çay muhabbete, sevgiye, dinlemeye, konuşmaya, düşünmeye, tartışmaya ve en önemlisi dostlukları pekiştirmeye gelir. Sen çağır o gelir.
“Akşam hadi bize çaya gel,” “Çayı koydum, fazla gecikme,” “Benimki demli olsun,” “Tavşan kanı varsa öyle gelirim,” “Açık ve şekersiz olsun,” “Çayı söyle geliyorum” gibi çay üzerine yazılacak çok sayıda klişeleşmiş muhabbetlerimiz var bizim.
Çay varsa iletişim vardır. İletişimi koparmamak için hadi bir çay içelim.