Aslında.
Gürültüden oldum olası nefret ederim.
Ama gel gör ki.
Millet olarak gürültüsüz duramıyoruz.
En çok sevdiğimiz şey de.
Davul zurna.
Atalarımız ne demiş.
“Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”
Demek ki anlama özürlüyüz ki.
Tüm eğlencelerimizi davul zurna eşliğinde yapıyoruz.
Düğünlerimizde davul zurna eksik olmuyor.
Asker uğurlamada, düğünlerde, tuttuğumuz takım galip gelince, konvoy yapıp korna çalarak gürültü geleneğimizi sürdürüyoruz.
Motosikletlerle otomobillerin egzozundaki susturucuyu çıkarıp böğürtenlerle, cadde ve sokaklarda egzoz patlatarak milleti canından bezdiren psikopatlardan geçilmiyor.
Sanki saat yokmuş gibi!
Ramazan’da sahura topla kalkıyorduk.
Çok şükür, son zamanlarda bu saçmalığa son verildi!
Kimi camilerde de müezzinler, hoparlörün sesini sonuna kadar açıp, namaz vaktine göre ezanı makamıyla okuma yerine “eeeeee”, “aaaaa” diyerek bazı harfleri uzattıklarından hiçbir söz anlaşılmadan ortalığı gürültüye boğuyorlar.