Eğitim Sen Alanya Şubesi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Alanya Şubesi ortak açıklama yaparak Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepki gösterdiler. PTT Alanya Müdürlüğü binası önünde toplanan sendika ve dernek üyeleri adına konuşan Eğitim Sen Alanya Şube Başkanı Ali Koca, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun  öğretmenleri ayrıştıracağını söyledi. Kanunun dayanışmayı değil rekabeti beraberinde getireceğini ifade eden Koca,  “Aynı derse giren öğretmenler arasında ücret farklılıkları yaratacak. Kısacası öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıracak. Bu kanun hemen geri çekilmeli ve eğitim emekçilerine uygulanan zulüm sona erdirilmeli. Bütün eğitim emekçilerinin yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret almaları sağlanmalı. Öğretmenlik Meslek Kanunu, aynı işi yapan öğretenlere farklı maaş uygulamasını meşrulaştırmaya çalışarak öğretmenler arasında eşitsizliğe yol açan, öğretmenleri, uzman öğretmen ve başöğretmen gibi sıfatlarla ayrıştıran bir düzenleme. Oysa tüm öğretmenlerin asıl beklentisi, güvenceli iş, eşit işe eşit ücret, mesleki itibar, saygı. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile merkezi yazılı sınavı kaldırıldı. Yerine “Adaylık Değerlendirme Komisyonu” oluşturuldu. Böylece ayrımcılığa yol açacak keyfi ve baskıcı bir süreç başlatıldı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu “sınavsız kariyer olmaz” diyor. Bizler ekonomik krizin derinleştiği ve eğitim emekçilerinin enflasyon karşısında ezildiği bu dönemde ekonomik taleplerimizle ve özlük haklarımızın kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesini asla kabul etmeyeceğiz” dedi. 
 “LAİKLİĞİN KIRINTILARI BİLE ORTADAN KALDIRILDI”
Eğitim sisteminin ayrımcı ve kutuplaştırıcı olduğunu vurgulayan Koca, “Müfredat en temel bilimsel kanunlara bile yer vermiyor ve tümü ile hurafeyi ve gericiliği rehber ediniyor. Hiçbir dönemde tam anlamı ile laik olmamış olan sistem son yıllarda laikliğin kırıntılarını bile ortadan kaldırdı. Eğitim sistemi tam anlamı ile Türk-İslam sentezine uygun erkek egemen anlayışına uygun, kindar ve dindar nesiller yetiştirmeyi hedefliyor. Farklı inanç grupları ve Alevilik, zorunlu din dersleri ve her biri din dersine çevrilmiş olan diğer dersler aracılığı ile yıllardır asimile ediliyor. Evrensel hukuka ve evrensel insan hakları ilkelerine aykırı. Zorunlu din dersleri meselesi toplumun ortak meselesi. Eğitim hizmeti kamusal bir hizmet olarak herkese parasız olarak verilmeli ve fırsat eşitliği sağlanmalı. Ders kitaplarındaki nefret söylemleri acilen ayıklanmalı. Eğitimin her kademesinde, barış, sevgi, vicdan, empati, saygı, çevre gibi değerler ayrı birer ders olarak okutulmalı. Eğitim sistemi her yönü ile demokratikleştirilmeli, velilerin, öğrencilerin ve tabi ki eğitim emekçilerinin söz, yetki ve karar sahibi olduğu bir düzenleme anayasal güvence altına alınmalı.
Üniversiteler özgür olmalı, YÖK ve kalıntıları kapatılmalı, öğretim görevlileri özerk yönetimlerini öğrencileri ile belirlemeli. Kayyum anlayışına son verilmeli ve üniversiteler özgür olmalı. Eğitimin her aşaması laiklik ilkesi ile yürütülmeli ve asla laiklikten uzaklaşılmamalı.
Ülkemizde yaşayan hiçbir çocuk, dilinden, inancından, milliyetinden, memleketinden ve cinsiyetinden dolayı horlanmamalı ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulmamalı.
Parasız, çağdaş, laik, demokratik, bilimsel ve ana dilinde eğitim mücadelemizi bu dönemde artırarak sürdüreceğimizi beyan ediyoruz” diye konuştu. – Haber Merkezi