8 Mart’ın sömürüye, baskı ve şiddete karşı duran dünya emekçi kadınların günü olduğunu belirten Zeybek, “164 yıldır kadınların erkek egemen sisteme ve kadınları eve mahkûm eden anlayışa karşı kadınların birlik ve mücadele günüdür. Türkiye’de kadınlar, ev içinde emeği yok görülen, çalışma hayatında ayrımcılığa maruz kalan, toplumsal gericilikle kuşatılan, her gün cinayetlere kurban giden bu karanlık sistem içerisinde yurttaş olabilmenin mücadelesini vermektedir” dedi.
‘448 BİN 409 KADIN ŞİDDETE MARUZ KALDI’
2020 Ocak ayı sonuna kadar 448 bin 409 kadın şiddete maruz kaldığını belirten Zeybek, “2002 yılında 66 kadın cinayetlere kurban gitmişken, ardan geçen 19 yılda katledilen kadın sayısı 8 bine çıkmıştır. 6 bin 284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair kanunun yürürlüğe girdiği 2013 yılından 2020 Ocak ayı sonuna kadar 448 bin 409 kadın şiddete maruz kalırken,1 milyon 608 bin kadın ise koruma talebinde bulundu. Kadınlar sadece aile içinde değil iş yerinde de sömürüye, adaletsizliğe ve ölümlere kurban gitmektedir. Sadece 2020 yılında adına fıtrat dedikleri sömürü düzeninde en az 150 kadın emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Ekonomik kriz en çok kadınları etkilemiş, kadın istihdamı yüzde 10 civarında azalmıştır. Kadınlar iş hayatında da sürekli ayrımcılığa maruz kalmış, aynı işi yapmalarına rağmen kadınlar erkeklerden yüzde 31,4 daha az gelir elde etmiştir. Ücretlerde toplumsal cinsiyet eşitsizliği artarken, 2006 yılında yüzde 12 olan eşitsizlik 2020'de yüzde 20,7'ye yükselmiştir. Cumhuriyet Devrimleri, kadınları hor gören gerici zihniyete karşı laik yaşamın adıdır. Cumhuriyet Devrimleri, kadınlarımızın katledilmesine, sömürülmesine karşı adaletin ve demokrasinin adıdır. Sömürüye ve baskıya, iş cinayetlerinde katledilmeye, cinsel şiddete ve ayrımcılığa, gerici kuşatmalara karşı, yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” ifadelerini kullandı. – Haber Merkezi