Şirket sahibi Mehmet Akyol, 60 metre boyunda, 14 metre genişliğindeki tur teknesinin yaklaşık 4 milyon dolar bir maliyetle tamamlandığını belirterek, “Teknenin inşasında yan sanayilerle birlikte 120 kişi çalıştı. Teknenin yapımına 2019 Temmuz ayında başladık, tam 1 yıl sonra 2020 Temmuz ayında tamamlayarak suya indirdik. Geceli gündüzlü bir çalışma sonucunda bu şekilde bir tekne ürettik. Bin kişi kapasiteli teknemiz bu boyutlarda Türkiye’de ilk ve tek. Manavgat’ta üretilmesi ayrıca bir güzellik. Çünkü Manavgat’ta böyle bir teknenin üretilmesi imkansız görülüyordu ama üretilebiliyor, yapılabiliyor. İsteğimiz bu işlerin devam etmesi ve daha güzel eserler çıkarabilmemiz. Teknenin sahibi Hasan Çavuşoğlu 07 Yatçılık. Bizlere destek veren resmi kurumlarımız başta olmak üzere Manavgat Belediyesine teşekkür ederiz” dedi.

"Adana veya Tuzla'yı değil Manavgat'ı tercih ettik"
Teknenin yapım aşamasında olduğu gibi suya indirilmesi aşamasında bir an bile başından ayrılmayan tekne sahibi Hasan Çavuşoğlu ise denizciliğe 2001 yılında 19 metrelik bir tekneyle başladığını, 2017’de bu teknenin minyatürünü yaptıklarını belirterek, “Geçen yıl 15 Temmuz’da bu tekneye başladık. 15 Mayıs tarihinde denize indirmeyi hedefliyorduk. Lakin korona virüs salgını nedeniyle üretimde gecikme oldu. Niye burada yaptım, niye Adana’da veya Tuzla’da profesyonel tersanede yapmadım. Bu yük gemisi veya tanker veya cruise yapmadık. Denizin üzerinde sağlam olduğu kadar turizm amaçlı kullandığımız için insanları daha eğlenceli ve daha güvenli olması için her gün başında kendimizin olması gerekiyordu. Tamamen kendi dizaynım, tamamen kendi düşüncelerim. Sadece mühendisler bana dizayn üzerinde yardımcı oldu" diye konuştu.

Dünyanın en büyüğü
The Last King’in kendi konseptinde turizm amaçlı korsan teknesi olarak sadece Türkiye’de değil dünyada emsali olmadığını belirten Çavuşoğlu, “Zaten tur teknelerinde Türkiye, dünyada çok önde. Ama bu konseptte ilk, yani yüzen bir otel oldu.
Birçok arkadaşım bana, ‘Neden otel yapmıyorsun’ diye sordu. Anladığım işi yaparım, bildiğim işi yaparım, sevdiğim işi yaparım. Deniz, acemilik ve cimriliği asla affetmez. Benimle birlikte bu işe başlayan birçok arkadaşım bıktı ve bıraktı, bu sektörden ayrıldı. Ama ben hep bir fazlasını verdim. Çünkü denizi seversen, denize verirsen ondan sonra alabilirsin. Kazandığımla biraz daha yapayım dersen denizi yenemezsin. Denizde standart yoktur. Hiçbir gemi hiçbir geminin standardı değildir. Projeyi çizersin ve ona göre yürütürsün. Bu teknede hiçbir maliyetten kaçınmadık. Sağlamlık ve güvenliğin yanı sıra lüks donanımlar kuruldu. Gelen yolcuların dili, dini, cinsi, ırkı fark etmeden nasıl mutlu edebiliriz düşüncesiyle her şeyi en ince ayrıntısına kadar yaptık. Teknemiz faaliyete geçtiğinde içinde 45 personel görev yapacak” dedi.