Çağımızda insanın en büyük eksiği "konuşurken" gözleri ve yüreği ile konuşmaması...Sadece dili ile konuşan insanların ortaya koydukları bir şeyin olmadığı anlaşılmalı...Gözleri ile konuşan insanlara ihtiyacı var sokakların caddelerin  kentlerin...Yoksul ve yetimlerin ihtiyaç sahiplerinin işini kaybedenlerin, evlerine ekmek götüremeyelerin... Gözleri ile konuşan insanlara ihtiyacı var kuşların çocukların, hatta camilerin...
Gözlerinde merhamet taşımayanların kalplerinde merhamet  taşımadıkları ortada...Sonra dilleriyle konuşanların sözlerinde merhamet olmadığı da...Kan kokusundan uyuyamayan çocuklar var dünyanın değişik yerlerinde, ve en çok  Müslüman coğrafyalarda...
Neden bunu duymak bilmek istemez insan ki? Müslüman ahali Müslüman adamlar Müslüman kadınlar, neden dert edinmiyorlar bunları sizce? Ediyorlar mı diyorsunuz,ediyor muyuz sahi, nasıl ve ne şekilde?
Neden bilmek görmek istemez  kimi kişiler, bu Ülkede bu kentlerde orospu olmamak için direnen binlerce kadın var...Yani bunları bilmek bir insanın bir Müslüman adamın işi değil mi? Bize ne mi diyelim yoksa? Veya bana öfkelenmeyi mi seçtiniz, bizim bunlar ile ne işimiz olur diye?
Bunları bilmeyecek isek neyi bileceğiz ki? Namaz kılıyor musun sorusu yeterli mi? Hem neden bir adamın namaz kılıp kılmadığına bakılıyor da, infak edip etmediği  sorulmuyor? Dünyaya tutunmayı aşk haline getiren bir insan namaz kılsa ne olur kılmasa ne olur?
Yazıklar olsun, veya veyl olsun o namaz kılanlara diyen Aziz Allah ne demek istedi bize sahi? Neden bazı şeyleri konuşmak gündeme taşımak işine gelmiyor çoğumuzun...İhtiyacınızın dışındakileri infak edin diyen Aziz Allah değil mi?
İşte bütün bunları bilmek düşünmek gözlerinde merhamet taşıyan gözleri ile konuşan adamların kadınları işi olsa gerek... Tekrar edersek insan önce gözleriyle konuşmalı, sonra kalbiyle en sonunda diliyle...Oysa günümüzde insanlar en çok dilleriyle konuşuyorlar, ve bu konuşmaların çoğu sokaklara caddelere camilere evlere çadırlara sokak çocuklara, orospuluk yapmamak için direnen kadınlara işsiz kalan babalara yansımıyor...
Sadece dili ile konuşanlar, konuştuklarına gözlerine ve kalplerine yansıtmayanlar kendilerini kandırdılar, ve Aziz Allah'ı kandıracaklarını, sonra yakınlarını dost bildikleri insanları kandıracaklarını sandılar...
Sadece dili ile dost, dili ile arkadaş, dili ile yoldaş, dili sevgili olanlar aslında iki yüzlü olmayı tercih edenlerden oldular, kendileri kabul etmese de...
Günümüzde evlilikler bile öyle... Her şey sözde kaldığı göze ve kalbe yansımadığı için "belli bir zaman sonra" yok olup gidiyor, yıkılıyor ve geride bir kaç yetim çocuk bırakıyor...
Sadece dil ile komşu olanlar, sadece ile iman edenler sadece dil ile Müslüman olmaya çalışanlar yazık ettiler kendilerine...
Çağın insanının  "en rezil hastalığıdır" dilin söylediğini gözlerin söylememesi, kalbin söylememesi...
Bizce hangi konuda olursa olsun "insan önce gözleriyle konuşmalı, gözleri ses çıkarmalıdır" gözleriyle dokunmalıdır karşısındaki başka insana, dala konan kuşa, ve sokak çocuklarına, ihtiyaç sahibi insanla
Günümüzde ne gözleri ses çıkarıyor insanların, ne yürekleri... Dilleri ile konuşuyorlar sadece, dilleri seviyorlar, dilleri ile söz veriyorlar, dilleri ile komşu oluyorlar, dilleri ile aşık oluyorlar, dilleri ile iman ediyorlar, dilleri ile iyilik ediyorlar, dilleri ile her şey yapıyorlar, ama yaptıkları çok az şey var maalesef...
Ve çağımız insanı Ülke insanı "önce dilinden başlıyor kirlenmeye" yani en çok  dili kirleniyor insanın, önce dili yalan söylüyor, önce dili küfür edip küfre alışıyor, ve yalana...Çağımız insanı çok fazla yalan söylüyor, ve Müslüman ahali de...
Uzun etmeden dersek "çağımızın insanı" gözü ve kalbi ile konuşmaya yeniden dönmeli... Zira hem çağımızın, hem insanın kendinin, hem de ülkemizin "gözü ve kalbi ile" konuşan insanlara çok fazla ihtiyacı var...Gelin bir birimizin gözüne bakmayı deneyelim, gözlerimiz ile konuşmayı deneyelim..
Yeni şeyler filan söylediğimiz yok, bütün kutsal metinler bunu anlatır bize, ve bütün Peygamber de...Aziz Nebi Hazreti Muhammed dili ile olduğu kadar gözleriyle anlatan idi anlattıklarını...
Bir daha deriz,  insan kendini dinlemeli "ve dilinin söylediklerini gözleri ve kalbi söylemiyorsa" bilmeli ki, dili kendini günaha ve yokluğa yalana iki yüzlülüğe sürüklemektedir.
Gelin dilimizden önce gözlerimiz ile konuşalım...
Hani denir ya "gözler yalan söylemez" doğrudur. İnsanın gözü kolay, kolay yalan söylemez, gözlerinde iki yüzlülük bulunmaz kolay kolay...
Gelin dilimizin söylediğini gözlerimize de  kalbimize de söyletelim...Gözleriyle konuşanlar kuşların yok olmasına ağaçların yok olmasına ekin tarlalarının yok olmasına razı olmazlar...
Not olarak anlaşılsın... Her şeyi biliyoruz, söylediklerimiz mutlaka doğru diyenlerden değiliz...Ama kendimizce iyi ve doğru sandıklarımız bunlar...Her şeyin en doğrusunu bilen yalnızca Aziz Allah'dır...
Çok selam kardeşim... Ne olur bir birimizi anlamaya çalışalım...Bir birimizi sevmek için bahanelerimiz olsun...