16 yaşındaki Sıla Şentürk’ün eski nişanlısı Hüseyin Can Gökçek tarafından öldürülmesinin ardından açıklama yapan Halime Şenli Bilgin, 16 yaşındaki bir çocuğun yerinin okul sırası olması gerektiğine işaret etti. Bilgin, “Sıla Şentürk olayında çocuğu nişanlayan aile, koruma kararını kaldırıp babaannesine bakmasına izin veren resmi makamlar, hepsi birinci derecede en az katil kadar sorumlu ve yargılanıp cezalandırılmalı. Medeni Kanunumuza göre evlilik yaşı 18’dir ve 18 yaşın altındaki herkes çocuktur. Bugün de Medeni Kanunumuzun kabulü yıl dönümü.  Yeri gelmişken 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen devrim yasamız Medeni Kanun’un laik hukuk devletimiz için, tüm yurttaşlar için ve özellikle kadınlar için önemine dikkat çekmek istiyoruz. Medeni Kanun’un kabulüyle kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından eşit yurttaş konumuna geldi. Evlilik yaşı kuralı getirildi. Erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik ve evlilik birliğinin resmi nikah ile kurulması kabul edildi. Erkeğin boş ol demesiyle boşanma yerine hakim kararıyla boşanma, kız ve erkek çocuklara eşit miras payı gibi kurallar kadın haklarının güvencesi oldu. 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun’la da aile hukuku kuralları günün gelişen koşullarına uygun hale getirildi ve evlilik birliğini temsilde, edinilen malların paylaşımında, eşlerin hak ve görevlerinde eşler arası eşitlik sağlandı. Ne yazık ki günümüzde, Medeni Kanun’un yok sayılmasına yol açan söylemlere ve yasalarda yapılmak istenen ve yapılan değişikliklere tanık oluyoruz. Örneğin, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda 17 Ekim 2017’de yapılan değişiklikle “müftülere resmi nikah yetkisi” verilmesi, ülkemizde laiklik ilkesine ve Medeni Kanunumuza aykırı.
Yine son dönemde Medeni Kanun’un 175 ve 176. maddelerinde düzenlenen yoksulluk nafakası hükmünün “erkeğin hayatının ipotek altına almaktan kurtarılması” gerekçesiyle kaldırılması yeniden gündeme taşındı. Oysa yasaya göre erkek eşlerin nafaka alması önünde bir engel yok. Yasadaki koşullar çerçevesinde her iki eş de nafaka talep edebilir. Uygulamada genellikle boşanan kadının, nafaka talep eden taraf olmasının nedeni, ülkemizde kadının eğitim ve ekonomik durumu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunlarından kaynaklanıyor. Bu yanlıştan dönülmeli. Medeni Kanunumuzdan, İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Sıla Şentürk’ün ve tüm katledilen kadınların katillerinin en ağır cezaları almaları için ve kadın cinayetleri son bulana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.