Birilerinin aleyhine olsun diye değil bu hatırlatmalarımız… Sadece yeniden bir daha, o günlere gidelim ve neler olduğunu, niçin olduğunu bir daha gözden geçirelim diyedir…

Sahi neler olsun isteniyordu bu ülkede, kimlerdi bunlar, bir zamanlar?

15 Temmuz ve öncesindeki olaylardan söz ediyorum… Mesela Mit tırları olayları neydi, kimdi o olayın müsebbipleri? Bir ülkenin istihbaratına ait araçlar devletin, hükümetin Başbakanın Milli istihbarat başkanının haberi olmadan durdurmak neyin nesiydi?

Kemal Kılıçdaoğlu neden çok fazla sevinmişti o zamanlar, eline bir fırsat geçtiğini sanarak? Ve neden Amerika ya gidip “bakın o tırlar da silah vardı dedi, kendi ülkesini jurnal etti ülkenin düşmanlarına?

Bu sorular üstüne düşünmek birilerinin tarafı olmak filan değil… Her zaman deriz siyaset adamlarından birinin, siyasi partilerin birinin taraf eden değiliz… Kim ülke adına insan adına yarınlar adına, iyi sözler ederse, iyi işler yaparsa teşekkür etmeyi görev biliriz…

Bu oyuncuları neden unutalım… Tır olayını ülkenin ve dünyanın gündemine taşıyan Can Dündar denilen alçak neden kaçtığı ülkede Cumhurbaşkalığı’nda ağırlanıyor, kendine ihtişamlı hizmetler veriliyor…

Hani o beyefendi bir gazeteci bir basın mensubu idi ve Cumhuriyet halk partililer cezaevi çıkışında bir kahraman gibi karşılamışlardı, şimdi nerde o kahraman?

Neden ve niçin batılı ülkeler el üstünde tutuyorlar o soytarıyı, neden sormayalım bunu en azından kendimize… Yine o utanmazın yol arkadaşı olan Ekrem Gül denilen kişi Cumhuriyet halk partisi tarafında Belediye Başkanı adayı gösterildi sizce?

Muradım bazı şeyleri hatırlatmak ve üstüne kafa yormamız olduğunu söylemek… Daha ötesini sen kendin yorumla, ama bunu yaparken vicdanının ülkenin sesine kulak ver…

Yine mesela 15 Temmuz öncesi meydanlara çıkan iyi parti genel başkanı Meral Akşener hanımefendi ne diyordu konuşmalarının arasında “yurtta sulh cihanda sulh” ne demek istiyordu o zaman da, şimdi demez oldu aynı sözü…

Ve 15 Temmuzu yapanların okuttukları bildiri ile hanımefendinin konuşmalarında söyledikleri neden örtüşüyordu? Onlar da “yurtta sulh cihanda sulh” demediler mi okuttukları bildiri de… Sormayalım mı, acaba bu benzerlik nedendi diye?

Ve yine Meral Akşener darbe öncesi günlerde 15 gün sonra Başbakan olacağını söylemedi, bunu neden söylediğini sormak bir vatandaş olarak hakkımız değil mi?

Unuttuğumuz her şey bir kötülük olarak karşımıza çıktı bu ülkenin siyasi tarihinde… Unutanlar unutsun biz unutanlardan olmayacağız… Hiçbir partiye de, aferin diyenlerden de olmayacağız… İyiye iyi, kötüye kötü yanlışa yanlış demeye devam edeceğiz…

Kim ülkenin hayrına insanın hayrına şehirlerin hayrına iyi işler yaparsa, çekinmeyeceğiz onlara teşekkür etmekten partisine görüşünün ne olduğuna bakmadan…

Aziz Allah ülkemizin kalbinden tutsun… İyi günlerden değil bu günler, inşallah iyi günlere doğru çıkar yolumuz…

Hoşça kalın…