İzlediğimiz bir film ya da okuduğumuz bir kitap hayatımızı değiştirebilir mi? Çevrenizden ‘’Bir kitap okudum hayata bakışım değişti.’’ gibi cümleleri duymak olasıyken aynı etkiyi bir film sonrasında hissedemeyebiliyoruz. İster roman olsun ister bilgi içerikli bir kitap olsun ondan bir şey öğrenmeye hazır olarak okumaya başlarız. Kafamızı dağıtmak veya boş vaktimizi değerlendirmek için kitap okumak yerine filmleri, dizileri tercih edebiliyoruz. Kitap okumaya veya film izlemeye dair ön kabul ile başlıyoruz. Bu ön kabul çerçevesinde bir beklenti ile hareket ediyoruz.

En son okuduğunuz kitabı düşünün mesela. Ne için okumuştunuz? Çok popüler bir kitap olduğu için mi yoksa sırf kendi tercihiniz olduğu için mi o kitabı okumayı seçtiniz? Kitapları genelde sıkıcı bulma eğilimi oldukça yüksek. Çünkü kitap okumak bir odaklanma gerektirir. Kitap okurken başka bir şey ile uğraşamayız. Oysa günümüzde televizyon izlerken veya bilgisayardan bir şeylere bakarken bir yandan telefonumuza bakmak isteriz. Bunun bir gereklilik olduğunu düşünürüz. Aynı anda birden fazla işi halletmek isteriz. Her şeye yetişmeye çalışırken tek bir şeye odaklanmayı gerektiren kitaplardan uzak durma eğilimimiz ortaya çıkıyor.

Film izlerken ön kabulümüz daha fazladır. Film türüne göre bir beklentimiz vardır. Eğlenmek, gülmek, ağlamak, korkmak gibi duyguları yaşamak isteriz. İzlediğimiz film beklentimize uymadığında ise filmi kötü veya yetersiz olarak değerlendiririz. En temelde duygusal ihtiyaçlarımıza cevap vermesini beklediğimiz filmlerden bir doyum elde etmek isteriz. Ayırdığımız vaktin değmesini isteriz. Peki en son hangi filmi izlediniz? Bu filmi sinemada mı yoksa evde mi izlediniz? İzlediğiniz film sosyal medya hesaplarında sürekli paylaşılan bir film miydi yoksa paylaşılmamış bir film miydi?

İster film izleyelim ister kitap okuyalım her iki durumda da başka dünyalara yolculuk yaptığımızı unutmamamız gerekiyor. Hayatın kendisinin bir yolculuk olduğunu düşünürsek, kitap veya film aracılığı ile yaptığımız yolculuklarının da bizlere etki edecektir. Her yolculuğumuzda artık bizler eskisi gibi olamayacağız. Yeter ki üstüne düşünme fırsatımız olsun. Üstüne düşünmeden veya konuşmadan yapılan her eylem geçici olacaktır. Sadece okumuş olmak için okuduğumuz kitaplar veya sırf izlemiş olmak için izlediğimiz filmler beklentilerimize uymadı diye bir kenara atmak arka plandaki koskoca emeği görmezden gelmek demektir. Sadece zaman geçsin diye değil gerçekten sizlere hitap edebilecek içerikler tercih etmek belki de en önemli noktayı oluşturacaktır. Herkesin yaptığı eğilimleri tercih etmek sizleri herkesin olduğu çoğunluğa yaklaştıracaktır. O zaman biz nasıl kendimiz olacağız?

Bir film izledim, bir kitap okudum hayata bakışım değişti. Sizlerin hayatına dokunan ve duygularınızı açığa çıkaran film veya kitaplar nelerdi? Biraz da bunlar üzerine düşünelim. Duygularımıza odaklanmak çevremize odaklanmaktan daha iyi bir seçenek olabilir belki de. Ne dersiniz?