Yine bir hazan mevsimini yaşıyoruz. Eylül ayı kendi içinde hüzün barındıran bir aydır. Hem manevi yönüyle hem de astrolojik anlamda ay-yıldız ilişkisiyle insan bünyesinde çeşitli değişikliklere sebebiyet veren bazen kederli, bazen düşünceli, bazen de depresif yükleyici özelliğinden ötürü bu ay insana hep bir sıkıntılı dönemlerin habercisi gibi gelir.
Lakin bilmek gerekir. Her ayın kendine özgü yansımaları vardır Eylül ayı kendine has yapısıyla yaprak dökülmesinin başladığı, yağmurların haber saldığı, ceketlerin hazırlanması mesajlarının alındığı, okulların açıldığı, işlerin düşmeye başladığı, mevsim geçişi grip vakalarının arttığı bir aya. (Bu sene Korona belasının da hala başımızda olduğu bir ayı yaşıyoruz)

Gerginliklerimiz olabilir görmeyelim, düşüncelerimiz olabilir işitmeyelim. Tedirginliklerimiz olabilir. Boşver hapı içip tolore edelim. Birbirimizi anlamaya çalışalım. Empati yapmaya özen gösterelim. Maddi sıkıntılar halledilebilir lakin sağlık gidince geri gelmiyor. Yoksa insan kendi kendini yiyerek bu mevsim geçiş döneminde kendini çok hırpalar. Böyle olursa bağışıklık düşer. Bağışıklık düşerse bu bela hastalık ve diğerleri zaten çevremizde dolaşmaya devam ediyor. Hemen saldırıp mağlup edebilir, dikkat edelim 

Sağlık en büyük nimet. O gidince hayat enerjiniz gidiyor. 
Eylül hazan, hüzün dedik Eylül düşünce dedik. Allah hepimize kolaylık versin. Sağlık, sıhhat, afiyet versin. Gerisi zaten boş.
Sağlıcakla.