Aramızdan çekip giden birçok değer gibi, samimiyette çekip gitti aramızdan ve bizatihi insanı bırakıp gitti… Arkadaş, sende duracak tutunacak bir yer yok benim için dedi ve gitti... 

Samimiyetten uzak kaldık pek çoğumuz… Sokaklar samimiyetsiz kişiler ile dolu, siyasette de, din konusunda söz edenlerin pek çoğu samimiyetten uzak kişiler…

İnsanın samimi insanlara, samimi olmaya ihtiyacı var… Yeterince kandırdık kendimizi veya yeterince kandık birilerine, gelin yeniden samimiyeti hayatımıza geri çağıralım…

Siyasetin her alanında, dinin her alanında, hatta yazanların çizenlerin bulundukları yerler de, samimiyet kalmadı, sözün değeri kıymeti kalmadı…

Dolayısıyla insanın..İnsan değerli kabul edilse ona yalan söylenir mi, kandırılır mı…Veya içinde samimiyet olan bir kişi bir başka kişiye yalan söyler olmayacak şeyleri olacak gibi der mi?

Yani diyorum ki, siyasetçilerin pek çoğu, din konusunda ahkâm kesenlerin pek çoğu samimi değiller… Sami değiller insana yol gösterir gibi yapanların pek çoğu…

Pek çoğu durdukları yerin, makamın getirisinden bir şeyler kapmaya çalışanlar…

Elbette ben de üzülüyorum bunları dediğim için, keşke bu sözleri edecek hallerimiz olmasaydı, ama bu samimiyetten uzak kişiler, ahalinin veya davanın dinin önüne, temsil ettiklerini sandıkları partinin önüne çekilmiş kalın duvarlar…

Partilerinin önünde duvar olanlar…

Dinin önünde duvar gibi duranlar…

İnsanın önünde duvar olanlar veya duvar örenler…

Anlamak bilmek istemiyorlar durdukları yerde, kendi davalarına kendi partilerine kendi dinlerine zarar verdiklerini…

Parti binaları görücüye çıkacak kızlar gibi, iyi giyinmiş süslenmiş kokular sürünmüş kimi kişiler ile dolu, ama pek çoğunun hiçbir endişesi yok ülke adına insan adına…

 Ne edepten anlıyorlar, ne saygıdan, ne bilginin izzetinden… 

Ne bir kitap okumuşluğu var, çoğunun…

Daha çok para kazanma servet edinme “olmadı” şan şöhret edinme, saygın olma, insanlar kendilerini övsünler kendilerden söz etsinler isteyenler…

Bakın her hangi bir parti demiyorum hepsi bir birinin benzeri, hatta bizim mahalle diye tabir edeceğimiz partilerin teşkilatları daha içler acısı…

İnsanın canı sıkılıyor bu manzarayı görürken… 

Bütün bunlardan bize demeyin… Artık hayata dair, ülkemize dair dinimize dair ne deniyorsa ne söyleniyorsa ne yapılıyorsa, ülkenin vatandaşları olarak bizleri ilgilendirir… Biri yalan söylemişse söylenen halk, yani biz… Biri birilerini kandırmışsa, kandırılanlardan biri yine biz…

Adam dedi ki… Hocam tam beş yıldır bu camide Cuma günü toplanan yardım sandığının başında dururum, cami görevlileri beni görevlendirirler…

Bu beş sene içinde cami görevlisi arkadaşların “kendilerinin de” o sandığa bir lira attıklarını görmedim... İşte bundan deyip dururum “ey samimiyet nerelere gittin?” diye… Kendi ceplerinden bir kuruş çıkmayanları n her hafta ahaliyi yardıma çağırmak bir samimiyetsizlik örneğidir…

İyilik içinde kalın efendim…