Yok yok yoksulluk edebiyatı filan yapacak değilim...Eh yeterince dinden söz edenler de var sağımızda solumuzda çok şükür...Kimseyi eleştirmek  gibi bir niyetim de yok bu gün...Nasıl olsa bir birini eleştiren, bir birini hainlik ile suçlayan yalan söylemekle suçlayan onlarca yazar gazeteci de var...Çok varlar hem de....
Sadece, ülkenin gerçekleri olan, ve bizleri de ilgilendiren  bazı konulara değinmek niyetimiz...Bunu olsun yapalım olmaz mı, yoksa nasıl anlayacağız bir birimizi, ve nereden bileceğiz ne düşündüğümüzü ülke adına...Farkında mısınız bir birimizden çok uzak kaldık, ve kimse kimsenin yüzüne bakmak dahi istemiyor şimdilerde...
Sonra uzun uzun insanlıktan dinden imandan iyi Müslüman olmaktan kitabın ne dediğinden söz etme gayreti...Ve nedense her birimizi öteki sandıklarımızın yanlışını düzeltme peşindeyiz...Biri de bizim yanlışlarımızı söylese kıyameti  koparıyor çoğumuz...Oysa yanlışlar her insan için, bunu hep der dururuz...
Ama bazı arkadaşlar hem kendilerinin hem de peşinde gittikleri kimi kişilerin hiç yanlışı olmayacağı düşüncesindeler, çok kötü bir duruş bu duruş...
Bunları da demezsek, ne yazar ne konuşur ne anlatırız ki?  
O zaman girelim konuya, ve diyelim sözümüzü...Bakın kardeşler biz ne dersek diyelim, nasıl inanırsak inanalım, istediğimiz kadar görmezden gelelim "ülkemiz  insanının yarısı yoksul ve  canı acıyan insanlardan oluşuyor" çoğunlukla...Ve ülkeyi idare edenler "bu manzaradan ne kadar sorumlu ise" ahali olarak bizde o kadar sorumluyuz...
Ve bunu çok zaman deyip durduk, bel ki kimi kardeşler "yeter be" bile demişlerdir...Ama onların yeter demelerine aldıracak değiliz, çünkü aziz kitapta bu bize uzun uzun anlatılır, ve sorumluluğumuz hatırlatılır..O zaman bize düşen de bunları hatırlatmaktır  başka kardeşlerimize ve okuyucularımıza....
Tamam büyük yapıların, devasa alış veriş merkezlerinin ihtişamı bunları gizler gibi olsa da gerçek bu...Tamam varsıl kişilerin bindikleri lüks arabaları "yollarda görünce" ülkenin bütün insanları öyle ihtişam içinde lüks içinde yaşıyor sananlarımızda olabilir, ama öyle değil işte...Aslında öyle olmadığını çoğumuz da biliyoruz, fakat bilmek işim,ize gelmiyor....
Kapitalizm öyle zalim bir canavar, öyle göz boyacı bir soytarı  mezhep ki, ne kurucusu belli ne imamı...Ama neredeyse bütün insanlık ona inanmakta ve ona biat etmekte...Öyle değil mi...Camide sıkılanlar o alış veriş merkezlerinde mutlu olmuyorlar mı çocuklarıyla eşleriyle gezerken mesela?
İnsan gözlerinden yeniliyor en zalim, en büyük günahlara... Çağın insanı çağın Müslümanı gözlerinden yenildi en çok...İhtişam ve lükse bakmaya dayanamaz oldu, ve benim neden yok dedi...Benim neden yok sualinin sonu insanı cehenneme taşır oysa...
Biz "yani inanıp iman etmişler" neden benim de yok yerine, neden kardeşlerimin de başka insanlarında komşularımın da yok diyenlerden olursa insani değerlere daha çok sahip oluyor...
Bütün bu öğretilerin böyle bilinmesi  doğru...Ama işte var olan bazı gerçeklerin üstü de örtülmüyor  öyle bile olsa....Zaman zaman karşılaşıyoruz, bazı arkadaşlar  "bu sözünü ettiğiniz" kişiler nerede yaşıyorlar, neden biz görmüyoruz bu ihtiyaç sahiplerini diyorlar...Çok  utanç verici bir soru ama soruyorlar, ne yapalım?
Tamam Cumhurbaşkanımız Başbakanımız Bakanlarımız sonra millet vekillerimiz durmadan konuşuyorlar, ve ülkeyi aydınlık  göstermeye çalışıyorlar da, gerçekler öyle olmayınca "yine mi?" diye sorası geliyor insanın....
Asgari ücret belli, emekli maaşları belli...Belli ev kiralarının kaç para olduğu bütün kentlerde...Ve yine bilinen bir gerçek hem asgari ücretlilerin hem de emekli insanların en az yarısının  evsiz olduğu ve kirada oturmak zorunda oldu...
Ama siyasetçiler, bakanlar millet vekilleri daha başka sorumlular muhalefet partili arkadaşlar "evet hiç biri" bu acı gerçeği duymak bilmek istemiyorlar...O kadar çok konuşuyorlar o kadar çok gürültü ediyorlar ki, ahalinin çığlıklarını duymuyorlar ya da duymak işlerine gelmiyor...
Ama insanız ya, ve Müslümanlardan...Bundan demeye çalışıyoruz omuzlarımıza "Rabbimiz tarafından" yüklenen yükün ağırlını...Bilelim bundan kaçmanın bir faydasının olmayacağını...
Bizler bu coğrafyanın çocukları, bu coğrafyanın adamları, ve bu coğrafyanın kadınları olarak işimiz çok kolay değil...Ama soylu bir yük bu...Bu yol izzetli bir yol...
Karanlığa direnmek, zulme ve haksızlığa direnmek insan işidir, Müslüman işidir...Bilmekte fayda var dünyanın insana yar olmadığını...
İyilik içinde hoşça kalın...