Turizm sezonunun sona ermesiyle birlikte sezonun artıları eksileri de ortaya çıkmaya başladı. Turizm örgütleri turist sayısı bakımından rekor kırıldığını ancak gelir anlamında artan maliyetler ile birlikte önemli bir kazanç sağlanamadığını ifade ediyor. Gerçek Alanya Gazetesi Haber Müdürü Burak Gül, 2019 turizm sezonunu ve esnafın durumunu Alanya Otelciler Pansiyoncular Lokantacılar Kafeteryacılar ve Turistik Eşya Satıcıları Odası Başkanı Hüseyin Değirmeciye sordu. 

“BEKLEDİĞİMİZİ ALAMADIK”

Pansiyoncular Odası Başkanı Hüseyin Değirmenci ilk olarak 2019 turizm sezonunun esnaf açısından nasıl geçtiğini yorumladı. Değirmenci, “Şimdi öncelikle tabi 2016’daki krizden sonra 2017 ve 2018’deki gelişmeler ve 2018 turizm sezonu esnaf açısından memnun edici bir yönü vardı, gelen turistin harcama miktarı göre de değişikti güzeldi. Ve biz sezon başında görüştüğümüz zaman esnaf arkadaşlarımızla hepsi 2018’deki sezonu yakalarsak bize yeter başkanım diyen esnaf sayısı çoğunluktaydı. Bizde 2019’daki turizm sezonunun sayısının turist sayısından daha fazla 2018’den daha fazla olacağını zaten biliyorduk, görüyorduk rezervasyonlar onu gösteriyordu ve dediğimiz gibi de 2019 turizm sezonunda turist sayısı bakımından hem Antalya da hem de bölgemizde rekor kırdık. Yani sayısal açıdan fark var. Bu rekor kıran sayı esnafa yansıdı mı maddi açıdan? İşte orada sıkıntı var, yansımadı. Beklenen miktarda yansımadı. Kalabalığın çok olduğunu esnaf arkadaşlarımız söylüyor ama alış- veriş ve yeme –içme sektörü de dahil olmak üzere. Beklediğimizi alamadık.” Diye konuştu.

“10 GÜNLÜK TATİLE 100 DOLAR İLE GELEN TURİST VAR”

Sezonun gelir anlamında düşük kalmasına yönelik düşüncelerini de aktaran Değirmenci, “Alışverişin çok olmadığını ama gezen turistin çok olduğunu dükkana giren-çıkan turistin çok olduğunu söylüyorlar. Bu şuna bağlı bizim bu sene almış olduğumuz turist öncelikle Rusya, arkasından Almanya, arkasından Polonya, Romanya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen turistler ve gelen turistler maalesef nitelik açısından baktığımız zaman harcama miktarı düşük olan turistler geliyor. Ben esnaflarımı ziyaret ettiğim zaman 10 günlük tatile 100 dolarla gelen turistten kendileri bahsediyorlar. Çünkü turist kendisi bunu izah ediyormuş. Esnaf arkadaşımıza “biz 100 dolarla geldik cebimizde ekstra harcama için” diyorlarmış.  Öyle baktığın zaman 10 günde bu turistin her gün harcamış olsa 10’nar dolar harcayacak. Bu 10 dolar çok cüzzi bir miktardır. “ Şeklinde konuştu.

“1000 DOLAR HEDEFİNİ BENİMSEMELİYİZ”

“Öncelikle bizim turizm bakanının açıkladığı gibi Türkiye ye gelen turist sayısının yanında gelen turistin harcama miktarını da yukarı doğru çekmemiz lazım.” Diyen, Hüseyin Değirmenci, “Bunun içinde yeni ürünler yeni aktiviteler yeni planlamalar koymamız lazım. Bugün siz İtalya ta gittiğiniz zaman bir yemek yediğinde yüksek miktarlarda paralar ödüyorsunuz. Bizim burada 50-60 TL’ye verdiğimiz bir menüyü diyelim, atıyorum orada 50-60 Euro’lara yiyorsunuz. Bizim yeme sektörümüz Avrupa’ya baktığınız zaman veya hizmet sektörümüz hatta otel sektörümüz hatta turizm sektörümüz daha ucuz. Belki de o yüzden bizi tercih ediyorlar. Her şey dahil sistemi bu işin başında geliyor. Ama maalesef bu sistemle aldığımız turistteki harcama miktarı düşük. Türkiyemiz de harcama tutarı 590 ile 600 dolar ortalamasında seyrediyor. Ben bunu her zaman ortalama kişi başı gelirin 1000 dolara çıkartılması ile ilgili çalışma yapılması gerektiğini söylüyorum. Ve turizmci arkadaşlar 1000 dolar değil 800 dolarlara çıktığımız zaman çok iyi rakam diyorlar ama hedef 1000 dolar olsun diye söylüyorum.” İfadelerini Kullandı.

“TEHLİKEYİ ANLATMIŞTIK”

Her şey dahil sisteminin gelecekte yaratacağı sorunları yıllar önce gündeme getirdiklerini söyleyen Pansiyoncular Odası Başkanı Hüseyin Değirmenci, “Her şey dahille ilgili biz tehlikeyi 2000’li yıllarda ortaya koyduk yani Alanya her şey dahil uygulaması otellerde başlamadığı zaman biz bu her şey dahilin Alanya’ya getireceği ve turizme getireceği tehlikeyi görerek o günün şartlarında imza kampanyaları başlattık. Akabinde esnafın protestoları akabinde turizm bakanıyla buluşma Ankara’da buluşma gibi bir çok çalışmayı yaparak bu sistemin bizim turizme zarar vereceğini öngörmüştük. Oda olarak biz bu çalışmaları yaptık. Hatta daha sonra Türk Standartları Enstitüsü (TSE) bize bunla ilgili standart hazırlamayı bile teklif ettiler ama arkası gelmedi o günkü şartlarda. Daha sonra da Türkiye turizm sektörü içerisinde her şey dahil sistemi bir ürün olarak ortaya konuldu.” 

“BİZ HER ŞEY DAHİLE KARŞI DEĞİLİZ, AMA SINIRLANDIRILMALI”

Her şey dahil sistemine karşı olmadıklarının da altını çizen Değirmenci, “Biz her şey dahil sisteminin ürün olarak ortaya konulmasına da karşı değiliz. Ama bu ürünü koyarken her şey dahil sisteminin daha pahalı daha hak edildiği seviyede uygulanması gerek. Hem hizmet anlamında daha iyi hizmet verebilecek tesislerin uygulaması hem yüz ölçümü hem mimari yapısı idari yapısı bütün bir bütün olarak ele aldığımız zaman uygulayacak otellerle sınırlandırılması gerektiğini her zaman savunduk. Onun haricinde küçük apart oteller küçük otellerimiz de oda kahvaltı şeklinde satış yapabilir diye düşündük. Bugün yurt dışına çıktığınız zaman birçok yerde böyledir oda kahvaltı haricinde otel bulmanız çok zordur. Ve gittiğiniz zaman siz ister istemez yemeğinizi dışarıda yiyeceksiniz. Paranızı dışarıda harcayacaksınız ve daha çok harcamak zorunda kalacaksınız. O yüzden bizim her şey dahil ile ilgili bu süreci ortaya koyduktan sonra takip ettik. Ama maalesef bizim söylediğimiz noktaya şimdi gelindi.” Diye konuştu.

“KALİTEDEN ÖDÜN VERİYORUZ”

Açıklamalarında her şey dahil sisteminin yarattığı sıkıntıları anlatarak devam eden Hüseyin Değirmenci, “Bizim otelci arkadaşlarımızda tur operatörleri karşısında her yıl daha düşük fiyatlarla opsiyon vermek zorunda kalıyorlar. Fiyatı bir türlü yukarı çıkartamıyorlar bu sefer siz düşük fiyata ürün satarsanız kaliteden ödün vermek zorunda kalırsınız.  Oda bütün camiayı olumsuz olarak etkiler. O yüzden bizim her şey dahil sisteminin sınırlandırılması taraftarıyız. En azından şehir merkezindeki otellerin apartların her şey dahil uygulamaması, daha büyük, daha hizmet kalitesini daha iyi verilebilecek tesislerde uygulanması taraftarıyız. Bu neyi getirir? O zaman bu şehirdeki hareketliliği biraz daha harcama noktasına daha doğru bir şekilde getirir. Yani turistin otelden çıktığı zaman yiyecek-içecek sektöründe bakkalında-marketinde lokantasında restaurantında daha çok para harcamasını sağlar. İşte o zamanda kişi başı harcama daha da yukarı çıkar.” Şeklinde konuştu.

“YENİ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ AÇILIYOR”

Gelirin çarşıya yansımamasının başka sebepleri de olduğunu söyleyen Pansiyoncular Odası Başkanı Değirmenci, “Bölgemizde her geçen gün Okurcalar’dan Gazipaşa’ya kadar olan kıyı bandında yeni çarşılar yapılıyor.  Esnaf sayısı artıyor her çarşı yeniden esnaflarla doluyor bunun yanında alış-veriş merkezleri yine keza aynı şekilde büyüyor. Turistlerin rehberler vasıtasıyla ve acenteler vasıtasıyla götürüldüğü alış-veriş merkezleri de artıyor. Bu insanların orası daha güvenli ve düzgün tavsiyesiyle götürülen turistler ister istemez orda harcama yapıyorlar. Diğer aktivitelerle birlikte turistin çok fazla çarşıya çıkması sağlanmıyor. Bütün bu etkenleri de koyduğumuz zaman turist sayısının esnafa katkı sağlamadığını görüyoruz.” İfadelerini kullandı.