Zamların kaçınılmaz olduğunu ancak bunu savunmadığını belirten Şencan, “Türkiye’nin kaderi bu. Herkes büyük fotoğrafa bakmalı. Büyük fotoğraf ithalat ve ihracat arasındaki dengesizliği, doların yükselişinin engellenemediğini ortaya koyuyor. Dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bulgurun, pirincin, bakliyatın yüzde 87’si dışardan geliyor. Bu da dövize bağlı. Dışardan getirilen ürün çiftçiyi, esnafı bertaraf ediyor. Arz-talep dengesi bozuluyor. Dolayısıyla paramızın değeri düşüyor. Türkiye’de asıl fiyatların yükselmesine neden olan fırsatçılardır. Şekere zam geldi. Zam gelmeden önce bir yerlerden tüyo alıyorlar ve stoklar başlıyor. Stokla kısa yoldan haksız kazanç elde edilmeye çalışılıyor. O kadar absürd şeyler söyleniyor ki. Maaşını dolarla mı alıyorsun deniliyor. Mercimek dolarla geliyor. Bir kilo mercimek 30 lira. Bir kilo peynir 100 lira. Vatandaş tüketimden gelen gücünü kullanamıyor. Sadece karnını doyurmaya çalışıyor. Bir taraftan da ıPhone telefon 86 bin liradan satılıyor. Öyle bir halkımız var ki bankadan kredi çeker ve o telefon için 86 bin lira öder. Asgari ücret şimdi ne kadar olacak bilmiyorum. En düşük ev kirasının bin lira olduğu ülkede asgari ücretle yaşamak çok büyük bir savaş kazanmaktır. Zamlar daha da gelecek. Ekmek 2 buçuk lira. Allah vatandaşa yardım etsin” diye konuştu. – Erkan Uysal