Bu ne kadar büyüklükmüş ki, seni eleştire eleştire, karalaya karalaya batıramadık. Türkiye’yi aydınlattın, Laik Türkiye Cumhuriyetini sen çizdin. Bizlere özgürlüğümüzü verdin.

Ölümünün üzerinden 80 yıl geçti. Ne zorluklarla kurduğun Laik Türkiye Cumhuriyetini bir türlü bölemediler.  Yüce Tanrım sana nasıl bir cesaret vermiş ki onca yokluklar ülkesi Türkiye’yi yeniden medeniyetin zirvesine yaptığın devrimlerle çıkarttın.

Ne kadar büyüksün ki, hala senin çizdiğin aydınlık yolu karartmak için uğraşanları çoğaltmaya çalışıyorlar.

Sevgili Atam, aslında sen tartışılacak değil, örnek alınacak büyük bir liderdin. Üzülmemek elde değil. Başarılarının altında ezilen ve Türkiye’yi bölme girişiminde bulunanların hepsinin aklında tek bir şey yatıyor. Türkiye’yi lokum yapıp, paylaşmak. Türkiye’yi öyle bir hale getirdin ki, senin ölümünün üzerinden değil yıllar, binlerce yıl geçse, sana düşmanlıkları bitmeyecek.

O güzel keskin gözlerinin resimlerindeki ışığı, birilerini hala fazlasıyla rahatsız ediyor. Giydiklerini ve yediklerini, yaşantını hatta o kıymetli anacığını bile dillerine doladılar.

Sen sevgili Atam, Atatürk’üm, o kadar büyükmüşsün ki, seni anlamalarına ya imkan yok, ya da işlerine gelmiyor.

Hep kıskanıldın. Kazandığın zaferleri çekemediler, hala da adının ağırlığı altından kurtulmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin yıllardır idare ve düzeninde yapılan yenilikler senin çizdiğin yolda ilerleme kaydediyor. İcraat m? Mutlaka hissediyorsundur.

Ülkemizin her karışını şehitlerin kanları ile kurtaran sendin. Oysa şimdi parayla, içinde yaşayan bizlerle, binlerce dönümle satılıyoruz. Gariban gecekonducuların seçim vaatleriyle elde ettikleri evleri başına yıkılıyor, ama biz topraklarımızı gün ve gün yabancılara satıyoruz.

Her gelen hükümetten beklentilerimiz var ama nedense 20-30 sene içerisinde, bölücülük, Laik Türkiye Cumhuriyetimizi eleştirenler ağırlık kazanmak için mücadelelerine son birkaç yıldır hız verildi.

Amaç mı? Hepimiz görüyoruz, duyuyoruz ama her nedense üç maymunu mu oynuyoruz.?

İlgisiz bir toplum olma yolunda ilerliyoruz. Belki de uyutulduk, beklide uyuşturuluyoruz, beklide yediklerimizin içine ilave edilen bir katkı madde sayesinde görmezden geliyoruz.

Yoksa havadan ölü toprağı mı serpildi Türkiye’nin üzerine? Büyük bir bolluk mu yaşıyoruz? 80 milyon insan, para ve medeniyet denizinde mi yüzüyor? Bırakın artık Atatürk ve onun Türkiye’ye kazandırdıkları ile uğraşmayı Lütfen… Sizlerde Türkiye’nin ileriye taşınması ve düşmanların ellerine koz vermemek içinde bir şeyler yapın da görelim.

Türkiye’nin üstünü güneşten korumak için kara bir çarşafı nasıl örteriz, rüyalarını görmeye başladılar. Bizler artık dostluk, kardeşlik ve medeniyetin getirdiği güzelliklerden bahsetmeliyiz. Gelecek nesillerin bu güzelliklerden istifade etmesini sağlayalım.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bu kadar uğraşılmasın, bu kadar kıskanılmasın. Bizlere bahşettiği bu güzel ülkenin kıymetini bilelim.

Bizler sevgili Atamız ve bütün şehitlerimiz için Mevlitler yapıp, dualarmızı vatanımızda bizim bu günlere gelebilmemiz için canlarını heba edenler için dualar okumamız gerekmez mi?