Bunları konuşmak gerek... Dorusu her birimiz konuşunca iyi sözler ediyoruz da, genelde o iyi sözlerin karşılığı hayatımıza yansımıyor, şehrimize yansımıyor, sokaklarımıza yansımıyor...

Hatta mutlak yansıması gereken yerlere de yansımıyor... Mesela inancımıza imanımıza yansımıyor, camilere yansımıyor...

Elbette biraz zor sözler bunlar ama geçek... İnsan gerçekten kaçmamalı, gerekirse üstüne üstüne gidilmeli gerçeklerin...

Mesela daha iki gün önce Suriyeli bir aile Mahmutlar da ev kirasını ödeyemedikleri için ev sahibi tarafından sokağa atılıyor,ve onlarda çocukları ile birlikte parkta sabahlıyorlar...Çocukların çok korktukları gözlerinden okunuyordu...

Yok yok onları sokağa atan adama bir şey diyecek değilim... Ben diyeceklerimi kendimize yani yine Müslümanlara Müslüman derneklere, sonra şu tepelerin üstüne saray yavrusu yapılan yaptırılan kuran kurslarının hocalarına efendilerine ağabeylere sözüm...

Sözüm kentin müftüsüne... İmamlara bu konuda görevli başka arkadaşlara...

Uzatmadan...

Mesela o sokağa atılan aileyi geçici olarak bile olsa misafir etmeye var mısınız? Böyle bir hazırlığınız hazırlığımız var mı?

Mesela Müftülüğün böyle bir yeri var var mı? Yoksa içi boş beylik sözler ile bana otele yerleştirmekten filan mı söz edecekler...

Onlarca dernek sivil yap vadini milli konularda çalışmalar yaptıklarını söyleyen, zaman zaman basın açıklaması yapan bildiri dağıtan, gerçekten sokakta kalmış birkaç insanı “birkaç günlüğüne bile olsa” barındıracakları yatıracakları bir yerleri var mı?

Üzgünüm yok...

Sadece konuşuyoruz... Sadece kendimizi kandırıyor kendimizi oyalıyoruz, hiçbir şey yapılmadığı halde yapılıyor gibi göstererek...

Bir şeylerin yanlış anlaşıldığını yanlış yapıldığını kabul etmemek için direnmenin bir manası yok, yanlış yapılıyor işte...

Ama cami kürsülerine çıkınca övüne övüne anlatılıyor Medine ahalisinin Mekke den gelen muhacirlere yurtlarını evlerini nasıl açtıkları... Bağlarını mallarını nasıl paylaştıkları anlatılıyor da, hayatımızın hiçbir yerinde yok anlatılanlar...

O zaman ne neden anlatılıyor bizde de olmayacaksa?

Kabul edelim birbirimizi sevmeyi başaramadık...

İnsanı sevmeyi mazlumu yoksulu yetimi sevmeyi başaramadık... Öyle birkaç sözle olacak işler değil bunlar, üç beş kuruş vermekle de olacak işler değil...

İyi işler yapmak gibi bir derdimiz varsa, oturup konuşulmalı bunlar...

Bize ne oldu, ne oluyor diye sorular sorulmalı...

Yenden başa döner gibi yapıp bir daha diyeyim... Mesela o sokağa atılan Suriyeli aileyi ya da Afganistanlı, alıp gelsek bir Kuran kursuna getirsek “kardeş bunlar burada iki gün kalabilirle mi desek” ne denir sizce?

Kabul etmezler, etmemek için de bir sürü neden bahane bulurlar...

Sokakta kalmış kardeşlerini barındırmayan bir anlayış nasıl İslam olur o zaman?

Yüzlerce örnek koyabiliriz ortaya...

Kendimize yazık ediyoruz...

Kalbimize ve en acısı aziz dine yazık ediyoruz...

Hoşça kalın...