Aslında bir kaç gün bekleyip öyle yazmak gerekti bu konuda...
Ama gördük ki, herkes kendince fikir yürütüyor yazıyor konuşuyor, bizim de bir kaç sözümüz olsun istedik...
Konuya açıklık getirsek, hani sayın Cumhurbaşkanı dinde güncelleme olmalı dedi ya, konu bu...
Sanki bu ülkede herkes İslam uzmanı...
Fatiha suresini okumayı beceremeyeceklerini bildiklerimiz bile, İslam üstüne din üstüne fikir beyan ediyorlar, konuşuyorlar yazıyorlar...
Hani bazı kereler dedik ya, din pazara düştü diye, evet din iyice pazara düştü, ve şimdi ülkede pek çok insan din pazarlayarak, din ve İslam üstüne yazarak, fikir beyan ederek geçimlerini temin ediyorlar...
Nasıl olsa bedavadan buluyorlar her malzemeyi...
Ne hallere düştük ey ahali diyeceğim de, yeni düşmüş değiliz, yıllardır böyle bu durum...
Din üstüne konuşarak, yazarak konferanslar vererek, vaazlar vererek, televizyon ekranlarında, ahaliye dinden söz edenlerin sayısı hiç de saz değil ülke nüfusuna göre...
Ama diyelim, söyleyelim, pek çoğunun din diye bir dertleri yok aslında...
Sayın Cumhurbaşkanın sözlerinin bir yerinde dediğinde saklı çok şey...
Dedi ya çoğu şöhret ve ün peşinde diye, öyle işte...
Dini kullanarak şöhret şan ün elde etme peşinde bu arkadaşların çokları...
Neyse, sonunda Cumhurbaşkanı da yaptı yapacağını, dedi diyeceğini...
O da, bu din güncellenmeli dedi, yani çağın şartlarına göre ayarlanmalı filan demek istedi...
Gerçi iktidara yakın beyefendiler bu sözün kendilerine zarar vereceğini bildikleri için, kendilerince teviller yaptılar...
Cumhurbaşkanın muradının o olmadığı, kimi batıl anlayışları gözden geçirmek olduğu filan dediler...
Fakat söz bir kere ağızdan çıkmıştır, hem de öyle yalın öyle açık öyle anlaşılır çıkmıştır ki, hangi tevil yapılırsa yapılsın varacağı yere varmış bu sözler ve yine yine kim nasıl anlamak istiyorsa öyle anlamıştır...
Ve önümüzdeki günlerde çok olacaktır bu sözlerin kavgası, çünkü çokları aradığını bulmuştur bu sözler sayesinde...
Tekrar dersek,din güncellemeli demenin karşılığı, din bu çağın şartlarına uyarlanmalı ayarlanmalı bu çağa göre açıklanmalı denmesidir, bunu kimler yapacaksa...
Gerçi bunların kimler olduğunu da açıkladı sayın Cumhurbaşkanı, ve sordu "ne iş yapıyor din işleri yüksek kurulu?" diye şikayetini dile getirdi...
Sahi bu din işleri yüksek kurumu ne iş yapar, neden varlar, niçin varlar, neyin karşılığında binlerce lira maaş alırlar, bu maaş onların hakkı mı, veya helal mi bu para aziz İslam’a göre, diye sorsak cevabı yok elbette bu soruların...
Türkiye bir çiftlik, kim nasıl istiyorsa öyle kullanıyor, daha ötesi yok...
Bir kere daha şahit oluyoruz, yazık oluyor bu ülkeye ve ülke insanına...
Yani ey halkım, ey ahali, ey aziz millet, halin yaman ve büyük fırtınalar yine seni vuracak, haberin olsun istedik...
Haberin olsun iyi günler beklemiyor bu ülkeyi...
Bütün efendiler en çok din üstüne oyun oynamayı iş edindiler kendilerine...
Ve sen pek uslu durdun, pek çok sustun dinin üstüne bunca kavga olurken...
Hatta sende o kavgaların taraftarlarından birinin yanında durmayı tercih ettin...
Kendi cemaatin kendi ağabeylerin kendi önderlerin doğru söylüyorlar sandın...
Oysa kimse doğru sözlü değil bu konuda...
Kimin işine nasıl geliyorsa öyle takdim ettiler dini sana...
Yani anlayacağın dini zaten herkes kendine göre güncelledi..Her hoca, her cemaat, her gurup her tarikat kendine göre güncelledi dini...
Kendi çıkarlarına kendi menfaatlerine göre...
Oysa aziz İslam bütün insanlara bütün çağlara aynı sözü edendir...
Kimseyi bir birinden ayırt etmeden kadın erkek demeden fakir yoksul demeden efendi köle demeden aynı sözü der...
Ve o söz asla eskimeyecektir, o sözün sahibi Allah'tır, ve Allah'ın buyrukların değiştirmeye kimsenin gücü de yetmez...
O zaman bize düşen...
Bize düşen dinimizi bilmek öğrenmek için özel bir gayretimiz olması gerek...
Yüzümüzü yönümüzü Allah'a dönmemiz gerek...
Yoksa başımız bela ve sıkıntılardan kurtulmayacak, efendi edindiğimiz insanlar bize köle muamelesi yapmaya devam edecekler...
Aklını başına al ey Müslüman, ve kalbine sahip çık, dinine sahip çık, İslam’a sahip çık...
Ne olur biraz vakit ayır dini öğrenmeye ve anlamaya...
Göreceksin en azından içinde yeni aydınlıklar oluşacak...
Hoşça kal kardeşim...
