Daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna dair cümleler son günlerde oldukça gündemde. Herkes bu konuya ilişkin düşüncelerini ortaya koymaya çalışıyor. Başka türlü bir dünyanın varlığına dair olan inanç, var olan ve düzensizliklerin çarpık bir sistemin var olduğu günümüz dünyasında bir çıkış yolu oluyor bizler için. Bir şeyleri değiştirebilme umudunu taşımamıza yardımcı oluyor. Yanlış olduğunu gördüğümüz, deneyimlediğimiz veya internet aracılığı ile dolaylı yoldan temas ettiğimiz durumlara ilişkin bir inanç bu. 
Her ne kadar ‘’daha adil bir dünya mümkün’’ ifadesi, bir inanca ve umuda dair yenilikçi düşünceleri içinde barındıran bir ifade gibi dursa da şimdilerde bir kitap ismi olmasından dolayı oldukça meşhur. Her geçen gün fiyatı düşen ve herkesin almasının umut edildiği bir kitap haline dönüştü. Kitap içeriğine ilişkin yapılan yorumlar, açıklamalar veya sosyal medya paylaşımları ile gündem oldu. İçeriğinde neler olduğuna dair çoğu insanın bir fikri yok. Yazarının hitap ettiği kitlenin okuma alışkanlığının olmaması nedeniyle kitap almaya yönelik yeterli bir girişim yapılmıyor. Kitap okuyan insanlar ise yazarından dolayı bu kitabı almak istemiyorlar. Bazı kişiler ise ne yazdığına bakmak için alıp okuyor. Bu kitabın gündem olması hem yazarından hem de kitabın isminden kaynaklanmaktadır. Çünkü yazarının ortaya koyduğu eylemlerden oldukça uzak bir ideale ilişkin söylemleri içeren bir kitap ismi. Yıllardır daha adil ve daha iyi bir dünya için mücadele eden insanların engellerle karşılaştığı bir düzende, bu engelleri ortaya koyan liderin sistem veya düzene ilişkin bir söylem ortaya koyması karikatür içeriği gibi geliyor. Gerçeklikten uzakta ve trajikomik bir hikâye gibi aslında. 
Daha adil bir dünyaya ilişkin inanca dair benim son dönemdeki favorim bir mezuniyet konuşması. İTÜ’nün 248. Yıl birincisi Hüseyin Umutcan Ay’ın mezuniyet konuşması, son dönemde gündem olan kitaptan daha inandırıcı ve gerçekçi geliyor. Yirmili yaşlarının başında güzel işler ortaya koymaya çalışan gençlerin aslında gerçekten umursadıkları durumlar için ne kadar çok çabaladıklarını bizlere gösterdi. Konuşmayı dinlerken gerçekleri yeniden gözden geçirirken sorgulamayı da bizlere hatırlatıyor. Daha adil ve daha iyi bir dünyanın çözümünün bizlerde olduğunu ve ancak birlik olduğumuz takdirde güzel sonuçlar elde edebileceğimizi gösteriyor. Onun konuşmasını dinlerken kendimizi kandırılmış, geçiştirilmiş veya önemsizmişiz gibi hissetmiyoruz. Umut doluyor ve gurur duyuyoruz. Bir değişim olacaksa bunun bizlerle birlikte olacağına dair inancımız yeniden yeşermeye ve filizlenmeye başlıyor.
Sevgili Hüseyin Umutcan Ay, sen bizlere birçok yetişkin insandan daha iyi öğütler ve öneriler ortaya koydun. Bizlere yol gösterdin. Sadece belirli bir probleme odaklanmak yerine bütün problemlerin temeline odaklanmayı hatırlattın. Sizlerle birlikte yetişen çocukların, bizim çocuklarımızın hegemonların elinde yozlaşmış bu sistemi değiştireceğini bizlere gösterdin. Bu ihtimalin hayalini kurmaya dair inancı yeniden ortaya çıkardın. Daha iyi bir dünya idealine ilişkin ütopyalardan uzak ve gerçekçi bir metin olarak Hüseyin Umut Ay’ın konuşmasını, benzer isimle yazılan kitaba tercih ederim. Çünkü hepimiz sorunu biliyor, çözümü biliyor ve uygulayamadığımız için kendimizi kötü hissediyorduk. Şimdi çözüme ilişkin eylemlerde nasıl ilerleyebileceğimizi gördük. Haydi hep birlikte adım atalım, adım atma cesareti gösterelim. Bunu şimdi ve hemen yapmayı geleceğimize ve gençlerimize borçluyuz.