Gerçekten ciddi söylüyorum, bu insanlara bir şey denmeli...Şu durmadan kendilerini "bir elçi gibi düşünerek" din anlatan, ama kendileri anlattıklarını yaşamayan, insanları kendilerince cennete cehenneme gönderenleri diyorum...

Çünkü  bunların "hemen hemen çoğu" geçmiş zamanlarda bu dini bize taşıyanlara benzemiyorlar, sözleri onların sözlerine, evleri onların evlerine, halleri onların hallerine  benzemiyor... 

Ve onların hepsinin kendilerince işleri güçleri veya sanatları vardı, geçimlerini buralardan kendi işlerinden temin ediyorlardı...Din anlattıkları için, kitabı öğrettikleri için Allah'tan söz ettikleri için, o insanlara her hangi bir ücret ödenmiyordu...Aklına yatmayanlar gidip sorsunlar kentin müftüsüne, hatta  namaza gittiği caminin imamına...

Birileri hem paramızı alıyorlar, hem dinimizi imanımızı yanlış anlatıp yarım bırakıyorlar...

Bakın okuyun araştırın Mezhep imamlarının her birine, geçimlerini  kendilerine ait işlerden temin ediyorlardı, ve dini anlattıkları için her hangi bir ücret almıyorlardı kimseden...Yapılan teklifleri şiddetle ret ediyorlardı, oysa ne cazip teklifler yapıldı kendilerine, ama olmaz dediler, ama ret ettiler...

Ne diyor Aziz kitap Peygamberler için "onlar size anlattıkları sözler karşılığında" her hangi bir ücret talep etmezler...Ve Peygamberlerin hemen hemen hepsi şu sözü insanlara demişlerdir "ben sizi Allah'a çağırmanın karşılığı olarak" her hangi bir ücret talep de etmiyorum...

Fitne çıkarmak gibi, birilerinin aleyhinde olmak, veya birilerinin ekmeği ile oynamak gibi bir derdim yok, hem bize ne...Ama diyorum ki, geçimlerini din anlatarak sağlayanlar, ve bunu servet edinme aracı haline getirenler, servet edinenler, sonra şöhret peşinde koşanlar "aziz İslamın bize gelişine bakınca" bu adamların yapacakları bir şey yok, olmuyor da...

Bunların çoğunun derdi başka...Ne pazarlıyor cübbeli Ahmet hoca...İnsanı kabir azabından koruyacak kefen....Şimdi bu saçmalığa susalım mı? Utanmadan sıkılmadan Allah'tan korkmadan, sahabeler  Allah Resulünün idrarının içmek için bir biriyle yarışırlardı, diyor...Demiyor mu, duyanınız olmadı mı? Şimdi bunun bir alçaklık olduğunu demeyelim millete...

Nihat Hocamız "yani hatip oğlu" Ramazanda  her akşam  her gece  "ama her gece ayrı " en marka elbiseler ile ahalinin karşısına çıkmadı mı, ne demeyelim mi bu bir utanmazlıktır diye....Çünkü bu ülkede ne çok işsiz olduğunu, asgari ücretin 1300 lira olduğunu o bilmiyor mu?

Hem aklımızı hem dinimiz aldılar bizim...Vallahi aldılar billahi aldılar, bu İslam değil, bu bir başka bir şey... 

Bakın kimse alınmasın size en küçük bir misal "camide imam arkadaş" namazı kıldırınca ne yapıyor, ya evinin yolunu, ya işinin yolunu tutuyor... Pek çoğunun  umurunda değil camiye kaç kişinin namaza gelip gelmediği, o kendi işine bakıyor, arabasını yenileme hesabında çoğu, veya ikinci bir daireyi nasıl alırım...

Ne mi demek istiyorum?

Bu gidiş hayra alamet değil, bu gidiş bizi aydınlığa çıkarmaz...Para ve ücret karşılığı din öğreten, kitaptan söz eden  kişilerden uzak durun...Hem neden biz kendimize, kendi dinimize kitabımıza zaman ayırmıyoruz? Neden zaman ayırmıyor ciddiye almıyoruz Hazreti Resulün hayatını bilmeyi öğrenmeyi?

Denecek söylenecek çok şey var, ama yollar  çok dikenli...İnşallah demeye çalışırız başka vakitlerde...

Çok selam, iyilik içinde kalın...