Gerçekten siyasetçiler kendi halkını geri zekâlı, bir şeyden anlamaz hiçbir şeyi düşünemez demeye devam ediyorlar... Bilenler bilir, bu her zaman böyle oldu bu ülkede... Kendilerini umut gibi sunan ve sonra halk ile dalga geçen kişileri çok gördük ülke halkı olarak...
Keşke dünü unutanlar olmasaydık, ama unutuyoruz ey halkım... Yıllarca Müslüman ahaliyi kandırmayı ikna etmeyi başaran her zaman ben sizdenim diyen Süleyman Demirel sonunda kızlarımıza Suudi Arabistan’a gidin demedi mi?
Artık kendimize gelmemiz, bazı şeyleri sorgulamamız ve kölelik ruhundan kurtulmamız gerek, ülkemizin ve kendimizin geleceğini özgür bağımsız görmek, istiyorsak...
Siyaset insanları partileri böyle çok fazla kutsamanın bedelini ödemek ağır oluyor, bunu görmemiz gerek... Bakın o parti bu parti demiyorum, hepsi öyle, ama kimisi daha çok nankör ve daha çok zalim ve halkı daha çok bilinçsiz sanıyorlar...
Unutulacak ya da unuttuk sanıyorlar olanları...
Daha ötesini söyletmeyin bana... Üniversiteli kızların başörtüsü sorunu halledilir gibi olunca, konuyu Anayasa mahkemesine taşıyan Cumhuriyet halk partisini daha çok hatırlayın, zulümleri konusunda...
Bu ülkede 18 sene ezan seslerini susturan Cumhuriyet halk partisini... Benim partim falan yok, bu gidişle olması da mümkün değil, ama zulüm ama haksızlık konusunda sözümüz söyleriz, muhatabımız kim olursa oldsun...
Kim olursa olsun, hangi parti olursa olsun yanlışlarına razı olmamız gerekir ülkesini düşünen vatandaşlarsak... Partimizden önce gelmemeli vatan millet sevgisi, inanıyorsak dine olan bağlılığımız...
Neyse...
Kim ne derse desin Necmettin Erbakan bu ülkede gelmiş geçmiş en yerli, en milli en vatansever siyasetçilerin en başında gelenlerden...
Mesela her siyasetçi ile dost yoldaş olan Fetö şeytanı onunla olamamış, olmak istememiş... Çünkü oda biliyordu Erbakan hocanın mili ve yerli olduğunu, dediklerine razı olmayacağını...
İşte tam buradan söylemem gerek söylenmesi gerekeni...28 Şubat Erbakan Hocaya yapılan bir darbeydi, kimse buna hayır diyemez...
27 Şubat günü Erbakan hocayı anma programı düzenledi Sadet partisi ve bütün partilerden temsiller vardı salonda... Ama Erbakan ailesinden kimse yoktu, ne oğlu ne kızları oradaydı... O Zaman sormayalım mı, çocuklarının çağrılmadığı olmalarının istenmediği bir anma, nasıl bir anmadır?
Siyaset böyle bir şey işte... İşlerine geldiği konuşan ve daha çok çıkar odaklı kişilerin birlikte olduğu kalabalıklar...
Son sözümüz olsu, beyaz adamlar dünyamızı düşlerimizi düşüncelerimizi alt üst etmeye devam ediyorlar...

Mehmet KAYA