Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Hacı Bektaşi Veli'nin Hakka yürüyüşünün 751.Yıl dönümü anma programında konuştu."Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının

tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birinci sınıf hak ve imkanlarına sahip mümtaz fertleridir " Dedi.

 Nasıl olacak bu anlamadım?  Yani şimdi Gezi Parkı olayları göstericiler için" Çapulcu "demiştin .Bunlar da mı bu ülkenin 85 milyon vatandaşının birinci sınıf haklarına sahip mümtaz ferrtleri.

Camilerimizde içki içenler  (Her ne kadar ispatlanamasa da Cumhurbaşkanımız dediği için doğruyu söylüyor) ,bira şişeleriyle caminin içini kirleten çürük,çukur,

sürtük dediklerin de  bu ülkenin 85 milyon vatandaşının birinci sınıf haklarına sahip mümtaz fertleri mi ?

"Bu zillet ittifakı bizim ülkemizi bölmeye çalışıyor"dediklerinle .Biz hala aynı gemide miyiz.Çocuğunu önce dövüp ,sonra kucağına alıp seven ,tekrar döven ne yapacağına karar veremeyen baba gibisiniz Bu ne yaman çelişki .

Seçim zamanı yaklaşınca hepimiz aynı geminin yolcularıyız ,gemi batarsa hepimiz batarız .Ya seçim sonrası ...?

  AYAĞA KALKMAK

    Eski Çin'de hanedanlıkların birinde suçluları cezalandırmak için yılda bir gün seçilirmiş .Yıl boyunca zindanlara hapsedilen suçlular o gün geldiğinde zindandan çıkarılır ,güneşin doğuşuna yakın bir yere inşa edilmiş bir kuleye götürülürlermiş Kulede gece boyunca mahkumlar sınırsızca eğlendirilirmiş.Her türlü yiyecek ,içki,kadın ,müzik eşliğinde bu eğlence güneşin ilk ışıklarının kulenin pencerelerine yansımasına kadar sürermiş.

Özenle hazırlanan bu eğlenceler ,güneşin ilk ışıklarıyla beraber boyunları vurulacak mahkumlar içinmiş .Ziyafet sofrasında yemek ve içkinin tesiriyle biraz rahatlayan mahkumlar ,ancak kendilerini bekleyen acı sonu bir türlü akıllarından çıkaramazlarmış

Yine böyle bir gecenin sabahında güneşin ilk ışıkları kulenin penceresine vurunca mahkumun biri ölmediğini fark ederek önce kendi bedenini yoklamış ,sonra yanında duran cellada dönerek"Günesin ilk ışıklarıyla kafalarımızı kesmeniz gerekmiyor

muydu" Cellat "Evet" der gibi başıyla onaylamış.Mahkum "Ama "demiş  "Güneş doğdu ben hala yaşıyorum ve kafam yerinde " Bu kez cellat "Hayır" anlamında kaşlarını kaldırmış ."Kafanı çoktan kestim ,öldüğünü anlaman için ayağa kalkman gerekiyor "

Ayağa kalkmayı :Yaşamanın yalnızca nefes aĺıp vermek  ,karnını doyurmak ,barınmak,

üremek olmadığını ,sogulayan bir birey olmanın farkındalığı diye düşünüyorum.

Birey olarak , olarak sorgulamaya başladığımız zaman çoğu şeylerin hızla  değişmekte olduğunu hep beraber göreceğiz.

        SEVGİYLE  KALIN.