İnsanın aklına getirmediği, getirse bile işine gelmediği bir gün kaybedecek olması... Ne yaparsak yapalım, hangi kavganın içinde olursak olalım, ne kadar güçlü, ne kadar yüce makam sahibi olursa olsun, insan bir gün kaybedecek...
Hepimiz kaybedeceğiz bir gün... Yalnız sen değil, bugün sana selam vermeyenler, yüzüne bakmayanlar seni görmezden gelenler de, bir bir kaybedecekler...
Kaybetmeyen kimse kalmayacak bir gün...
Yazlıklar, kışlıklar, lüks içinde hayal kuranların hepsi kaybedecek...
Ben Tanrı’nım oğluyum der gibi hava atanlar kaybedecek bir gün, mesela hepsi kaybedecek bu şehrin beyaz adamları... 
Seni kapısında görmek istemeyen belediye başkanları, oda başkanları, siyaset insanları hepsi bir bir kaybedecek...
Yoksulların yüzüne bakmayan, kendilerini ayrıcalıklı sananlar, vallahi kaybedecek... Onların da hiçbir şeyin sahibi olmadığı anlaşılacak bir gün...
Havasından yanına yaklaşılmayan, yanında çalışan elemanlara, işçilere ezer gibi bakan, bin yataklı, iki bin yataklı otel sahipleri hem çok kötü kaybedecekler, hem çok kötü yok olacaklar... 
Sadece herkesin eşit olduğu mezarlarda yan yana dizilecekler ve orada kimsenin bir başkasına hava atmasına ezici bir gözle bakmasına izin verilmeyecek...
En pahalı mermerlerden mezar taşları yaptıranlara hiç faydası olmayacak o taşların... Keşke insan bunu bilebilse diyeceğim de biliyor aslında, ama işine gelmiyor bilmek...
Ne mi demek istiyorum? Bir şey demek değil muradım, ama insan ona göre havalara girmemeli, bunları bile bile zalim olmamalı ve kendine yazık etmemeli diyorum...
İnsan insanı ezmemeli, yok saymamalı, haksızlık etmemeli. Yapılan kötülüklerin kendine günah olarak döneceğini söylüyorum...
İnsanın malı mülkü ne kadar çok olursa olsun, bir gün onların hiç faydası olmayacağı anlaşılacak diyorum...
Güç sahiplerine, makam mevki sahiplerine, “Buralardan insanları aşağılamayın” bir gün siz de oralarda olmayacaksınız, belki çok kötü düşeceksiniz diyorum...
Ölümü unutmayın diyorum, kendilerini ölümsüz sananlara... Mazlumların, yoksulların, miskinlerin yüzüne kapattığınız kapılar “gün gelecek” daha kötü sizin yüzünüze kapanacak bunu unutmayın diyorum o kapı katanlara...
Şehrin belediye başkanına senden büyük Allah var diyorum... Şehrin kaymakamına, valisine  “yukarılara bakın tamam da” kimi zamanlar aşağıya bakın, sokaklara bakın, sokaklarda ahalinin yüzüne bakın...
Yoksulların gözlerine bakmaya tenezzül etmeyenler zalimlerden olur diyorum, duymak isteyenlere...
Ve bir gün sizde kaybedeceksiniz diyorum, kendilerini güçlü sananlara ve kaybetmeyeceklerini sananlara... Bu hatırlatmalara kardeşlik denir İslam’da...