Toplum ve memleket yararına, birçok derneğin kurulmasını önerir ve yönetimlerinde de başkan ve üye olarak yer alır. Bu dernekler; Antalya Kanser Savaş Derneği, Antalya Huzur Evi Derneği, Antalya Türk-Alman Dostluk Derneği, Antalya Türk-Amerikan Dostluk Derneği, Akdeniz Turistik Tesis Sahipleri Derneği (AKTİD, sonradan AKTOB olarak değiştirilmiştir).

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) kurucu üyesidir. O dönemde kurucu üyesi olduğu hem ALTİD’in hem de AKTİD’in tüzüğünü bizzat kendisi kaleme almıştır. Bu dernekler turizmin gelişmesi adına hala önemli görevler ifa ediyorlar.

Alanya’nın vakıf üniversitesi, Alanya Hamdullah Emin Paşa Vakıf Üniversitesi’nin kurulması çalışmalarında da kurucu vakıf üyesi olarak katkı verir. Fakat YÖK tarafından üniversitenin kurulması onayının gelmesine ömrü vefa etmez. Bugün AHEP Üniversitesi eğitim hayatını başarı ile sürdürmektedir.

Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu girdiği her işte başarıya ulaşır, siyasette ise birçok fırsat ayağına kadar gelmesine rağmen değerlendiremez. Kendisi demokrat bir kişiliğe sahiptir. 1979 yılında Kayseri Gevher Nesibe Tıp Fakültesi’nde dekanlık görevi yaparken, Süleyman Demirel’in partisi Adalet Partisinden Antalya Milletvekili adayı olur. Köy, kasaba, şehir demeden partililerle propaganda çalışmalarına da katılır. Seçilmesine kesin gözüyle bakılır, anket çalışmaları ortadadır. Bir ay partililerle köy, kasaba ve şehirde çalışma yaptıktan sonra ani bir karar verir ve adaylıktan çekilir. Seçimlerde kendisinden sonraki iki kişi bile vekil olurlar. Ancak onun karakteri siyasete uygun düşmez. Bilim yanı daha ağır basar ve siyaseti bırakır. Seçimlerden üç ay sonra da 12 Eylül Darbesi olur.

Hayatı eğitim ve bilimle geçen Dr. Sipahioğlu, yüksek öğrenime çok önem verir. Ailesinden herkesin yüksek öğretime gitmesini ister. Üç kız ve bir erkek evladı olur. İki damadı tıp alanında profesör olarak hizmet vermektedirler. Birisi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dahiliye ve onkoloji uzmanı olarak halen aktif görev yapan ve çok sevilen Prof.Dr. Mustafa Yıldız hocam, diğeri yine Alanyalılar tarafından çok sevilen, Ankara Üniversitesi’nden emekli dahiliye anabilim dalı uzmanı Prof.Dr. Murat Duman hocamdır. Her ikisi de samimi yaklaşımları ve misafirperverlikleri ile halk tarafından çok seviliyorlar. Diğer damadı, Alanya Lisesinden emekli öğretmen ve bizim de çok değerli hocamız Şemseddin Özkılıç’tır. Katkıları için kendisine minnettarız. Prof.Dr. Hüseyin Sipahioğlu, demokrat bir düşünceye sahip olduğundan olsa gerek, oğlunun ismini Eski Dış İlişkileri Bakanlarımızdan Merhum Fatin Rüştü Zorlu bakanımızın ismine ithafen Fatin koymuştur. Fatin Sipahioğlu da hala turizm işleri ile uğraşmaya devam ediyor.

Yeğenlerinden Alanya Belediyesi’nde müdürlük yapan Saim Kanlı, Dr. Sipahioğlu ile ilgili ilginç bir anısını şöyle anlatır; “Ben hayatımı Doktor Hüseyin Amca’ma borçluyum. Sugözü Mahallesindeki evimizde iki yaşında iken bir hastalık geçirmişim. Bir anda bir nöbet geçirip hareketsiz kalınca, tüm akrabalar toplanıp gelirler, bende bir hayat belirtisi göremezler. Bu çocuk ölmüş derler, camide sela verilir. Sugözü Pürenlik Mezarlığında mezarım kazılır. Tam cenazeyi kaldırma saati gelir. Zaman 1960 yılı, benim yıkama ve kefenleme işini yengem yapar. Fakat içinde bir his; “Bu küçücük çocuk ölemez” der. Beni kefenle beraber kucağını alır, adeta milletten kaçırarak İskele Caddesinde amcamın muayenehanesine götürür. Dr. Hüseyin Bey’e “Bu çocuğa bir bakar mısın” der. Doktor bakar çocuğun nabzı atmamaktadır. Etrafta kalabalıktır, çok hasta vardır. Doktor yengesini de üzmek istemez. Ona alıştıra alıştıra söylemek ister. Çocuğu uygun bir yere yatırırlar. Bir hastadan yarısı kalmış olan serumu çocuğun kolundaki damara takıverir. Yengesi orada bekler. Sugözü’nde halk cenazeyi beklerler. Doktor tüm hastaları muayene edip gönderdikten sonra yengesine seslenir; “Yenge, sen bu çocuğu al, evlerine götür” der ama serumun iğnesini çıkarırken nabza bir daha bakar. Bir anda Doktor Hüseyin bey heyecanlanır; “Bu çocuk yaşıyor” der. Hemen hastaneye kaldırırlar. Sugözünde dualarla mutluluk gözyaşları akar. Saim bebek, dokuz gün hastanede tedavi olduktan sonra sağlıklı olarak Sugözü’ndeki evlerine döner. Ne demiş atalarımız; “Öldürmeyen Allah öldürmez.” Buradan Saim müdürümüze de sağlıklı uzun ömürler diliyorum.

Yaptığı çalışmalarla ve bıraktığı eserlerle unutulmazlar arasına adını yazdıran Por. Dr. Hüseyin Sipahioğlu kaleme aldığı “Anılarım” kitabında; “Her insan fanidir. Bu kubbede iyi veya kötü bir ses ve dünyada bir iz bırakmak insan olmanın gereğidir” ifadesi ile hayatı özetlemiştir. İyilikler bırakarak gidebilenlere ne mutlu!

Ömrünün son yıllarında ağzından hiç düşürmediği bir tekerleme vardır; “Üç gün yatak, dördüncü gün toprak”  ifadesi bir nevi kabul olmuş duası olur. Hakikaten de, 2010 yılı Eylül ayında rahatsızlanır, hastaneye kaldırılır ve hastanedeki üçüncü gününde vefat eder. 12 Eylül 2010’da bu dünyadaki hayatını tamamlayarak 87 yaşında ebedi âleme göç eden Hüseyin Sipahioğlu’na Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun. Yaptıkları hizmetleri ile hep hatırlanacaktır. “Zor şartlar, büyük insanlar yetiştirir.  Büyük insanlar zor şartları kolaylaştırır” felsefesinin vücut bulmuş haline en güzel örnektir Hüseyin Sipahioğlu. Onu en iyi, Av. Hasan Sipahioğlu’nun ifadesi ile anlatabiliriz; “O, bilgisinin cimrisi değil, bilgisinin herkese ulaşması için çaba harcayan bir yardımseverdi” sözü, aslında onun hayata bakışının tam bir yansımasıdır. Genç kuşakların başarılı olmak için örnek alacağı karakterlerden birisini paylaşmaktan da onur duydum. Çünkü o, Alanya’nın yetiştirdiği ilk dekan ve ilk rektörü olarak tarihteki yerini almıştır.

Bu vesile ile, 1999-2014 yılları arasında Alanya Belediye Başkanlığı yapan ve beraber çalıştığımız sürede kendisinden çok şeyler öğrendiğim Av. Hasan Sipahioğlu’na, Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu’nun damadı, emekli öğretmen ve öğretmenim Şemseddin Özkılıç hocama, beraber mesai yaptığımız Alanya Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Saim Kanlı’ya, Alanya’mızın hayattaki yeri doldurulamaz değerlerinden bir diğeri,  Alanya’nın hocası Haşim Yetkin hocama, turizmci Uğur Sipahioğlu’na ve son olarak Prof.Dr. Hüseyin Sipahioğlu’nun evladı Fatin Sipahioğlu’na, Alanya’mızın bir değeri ile ilgili, şahsımla bilgi paylaşımında bulundukları için şükranlarımı sunuyorum.  -SON-