Baba erenler Bektaşi’ ye sormuşlar: 
‘Abdestsiz namaz olur mu?’ diye…
Bektaşi, ‘Ben kıldım oldu’ demiş… 
***
Bir gün nasıl olduysa, Sayın Cumhurbaşkanımızın canı bir şeye mi sıkıldı da uykusu mu kaçtı nedir…
"Bu sözleşmenin, diğer ülkelerin onaylanmasında taşları da döşeyeceğim" diyen o günün Başbakanı bugünün Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çektiğini açıkladı. 
Kadınlardan itiraz sesleri yükselse de hukukçular uluslararası bir sözleşmenin bir tek kişinin imzası ile feshedilemeyeceğini, bunun için meclis kararı gerekli olduğunu söylese de Sayın Cumhurbaşkanımızın net bir yanıtı oldu: "Siz bu işi siz bilmiyorsunuz, nasıl girdiysek öyle çıkarız…" Kısacası Atı alan Üsküdar'ı geçti! Sözleşmenin çekilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı tarafından yapılan açıklama çok ilginçti: "Başlangıçta kadın haklarının güçlendirilmesi, teşvik etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi Türkiye’nin toplumsal ve
ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir kesim tarafından manı̇püle edilmiştir. Türkiye’nin sözleşmeden çekilme kararı alması bu nedene dayanmaktadır…"
***
Padişahın da bir ara canı sıkılmış, İncili Çavuşu huzura çağırmış: "Incili Çavuş ,bana öyle bir hata yapacaksın ki özrün kabahatinden büyük olacak yoksa omuz üstünde ki kelleni yok bil!” İncili kelleyi nasıl kurtaracak? Düşünürken bakmış padişah bir gün merdivenleri tırmanıyor, koşar padişahın ardından orta parmağı daldırır. Padişah kızgınlıkla ne oluyor diyerek kafasını arkaya çevirince "Afedersin padişahım valide sultana benzettim" diyerek özür diler. 
***
Böylesine saçma bir nedene dayanarak İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilmesine Avrupalı dostlarımız ne der bilemiyorum. Yalnız daha bir kaç yıl önce erkek partneri ile evlenen (2015) eşcinsel Lüksemburg Başbakanı Bettel' in üzüldüğünü tahmin edebiliyorum. Üstelik Bettel, 2011 yılında Avrupa Parlamentosunda "Türkiye'ye niye tam üyelik hakkı vermiyorsunuz?" diyerek Türkiye'nin yanında yer almıştı. 
***
‘LGBT'liler tarafından manipüle edilen gençler, eşcinselliğe özendiriliyor’ diyerek İstanbul Sözleşmesi’nin feshini savunan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının bu açıklamasına sanat güneşimiz, paşamız  sağ olsaydı ne derdi acaba? Divamız  (Bülent Hanım)'ın bu konuda hiçbir açıklama yapmamış olması da beni düşündürüyor. 
Uzatmayalım, bir anekdotla yazımızı bitirelim. Bir gün gazetecinin birisi Vinston Churchill'e sorar: ‘Size eşcinsel diyorlar, ne diyorsunuz? Churchill: ‘Ben ülkeyi kıçımla yönetmiyorum, beynimle yönetiyorum…’ Gülücükler yüzünüzden eksik olmasın.