İnsanın hatırlayacağı, hatırlaması gereken şeyler olmalı hayatında... Hatırlamak insanı kendini gözden geçirmesidir, kendi ile yüzleşmesidir... 
Hatırlamaktan ve kendi ile yüzleşmekten uzak kalanlar, yüzleşmeyi hatırlamayı akıl etmeyenler her daim insana ve ülkeye zarar vermişlerdir...
Sadece kötüler yüzleşmez kendi ile yalancılar yüzleşmekten korkarlar...
Belki bundandır Aziz Allah insana hep eski günahlarını hatırlatır ve kendinle yüzleş, günahların için pişmanlık duy, tövbe et der...
En çok insanlara önderlik yapanlar liderlik yapanlar, idarecilik yapanlar yüzleşmeli kendileriyle...
Ama bunu yapanları görmedik ne yazık... Dört sene Belediye Başkanlığı yapan birine “Başkanlık sonrası” kocaman bir otele sahip olduğunu...
Ve sen ey şehir ahalisi, sen bu insanların hep yüzüne güldün neden güldün ise... 
En çok dinden Tanrıdan söz edenler, insanları hakka ve doğruluğa çağıranlar yüzleşmeli kendileriyle ki kendi yapmadıklarını insanlara söylemesinler...
Ama umursamazlık diz boyu... Ondan sonra da “ülke neden bu hale geldi?” sorusu orada burada...
Sizin utanmazlığınız, sizin Tanrı tanımazlığınız yüzünden beyler, sizin pis hırslarınız yüzünden...
Mesela hatırla ve hatırlat seçim öncesi Alan ya Belediye Başkanı ailesi ile neden Halk otobüsüne binmişti, kendi reklamını yaptırmıştı şehir ahalisine?
Çünkü o da biliyordu, halk kendine benzeyen insanları sever, kendilerine selam veren merhaba diyen, kendileriyle oturup çay içenleri sever halk...
Tabi bu gibi davranışları bütün siyasiler yapıyorlar bu ülkede, günahı sadece Alanya Belediye Başkanına yüklemek doğru olmaz...
Dünyanın en az bozulan kısmıdır halk... Bizim ülkemizde de öyle “kim ne derse desin” en az bozulan, en masum kalan yine halktır...
Ama ne yazık ki, genel kanattır halkın daha bozuk olduğu, ama asla öyle değildir... 
Zira var olan yasalar, her daim büyüklerin güç sahiplerinin beyaz adamların günahlarını yok saymak üzere, yapılmıştır...
Bir fırından bir ekmek çalan babaya hırsız diyen yasa, bir şehrin en güzel yerlerine el koyan beyaz dama, diyecek bir şey bulamamaktadır...
Elbette hem ben zorlanıyorum anlatmaya, hem siz anlamakta zorlanıyorsunuz denmek istenenleri...
Hazreti lokman oğluna “oğul namazı hakkıyla ifa et, hakkıyla kıl” artık oğullardan böyle istekler yok  “oğul para kazan da, nasıl kazanırsan kazan, nereden kazanırsan kazan” diyen babalar ile dolu sokaklar...
Hayatlarında haram helal düşüncesi olmayan kişilerin söz ve makam sahibi olduğu, yetki sahibi olduğu bir ülke olduk...

Oğul diyor Yakup, oğul iyiliği yay... 

Kimsenin gücüne gitmesin soralım, günümüzde kaç baba, kaç anne oğluna “oğul iyiliği yayan ol” diyor sizce...
Haramdan uzak dur... Kısacası kaybetmeye devam ediyoruz, kimileri görmek istemese de...