Bugün biraz konuyu değiştirelim, Ayasofya camisi üstüne birkaç söz edelim... Kimileri için önemli olmasa da, bizim “yani Müslümanlar için” çok önemli bir  Ayasofya konusu...
Çünkü bize göre Ayasofya İstanbul’un elimizdeki tapusudur... Müslüman Türkün dimdik ayakta durma halidir... İçimizden bazıları dizlerimizin çökmesini arzu etse de, yıkılmamızı yok olmamızı isteler de, bunu asla görmeyecekleridir...
Şimdi “Bunlar kimler?”  diye sorarsanız, bunlar Ayasofya’nın yanında Sultan Ahmet de müze olmalı diyen, karanlık zihniyettir... 
Ve bunların sicili camilere dine ezana düşmanlıklar ile doludur...
Allah’a, kitaba Peygambere ve bütün manevi değerlere düşman ve onların yok olması için her türlü gayreti gösteren, zihniyet...
Sultan Fatih’in mirası olan Ayasofya durup dururken 1934 de neden Müzeye çevrildi gibi sorular sorup, canımı sıkmayacağım, hatta size de sormayacağım, sahi Ayasofya neden cami olmaktan çıkarıldı da, müze yapıldı diye...
Evet, Ayasofya yeniden ve hemen cami olmalı... Ayasofya’nın cami olmasını istemeyenler kimlerse yeniden bilinmeli ve görülmeli onların kimler olduğu...
Elbette biliyoruz Ayasofya açılınca dünya egemenlerinin ve Hıristiyan dünyasını ayağa kalkacağını, varsınlar kalksınlar... En azından Yunanistan da, neden bir tek cami bile kalmadığını dile getirebiliriz yüzlerine karşı ve kendilerinin ne kadar alçak ve zalim olduklarını söyleriz, yüzlerine...
Biliyorum içimizde bulunan bazılarının çok üzüleceklerini, üzülsünler... Çünkü onlar bu milleti, bu ülke ahalisi Müslüman ahaliyi çok üzdüler...
Bunun en görünür örneği 28 Şubatta bu ülkenin kız çocuklarına yaptıkları zulüm, ikna odaları ve daha başka işkenceler... Ne vicdanları vardı ne merhametleri, ne vatandaştan saydılar bu ülkenin Müslüman ahalisinin başörtülü kızlarını... 
Tekrar edersek, evet Ayasofya açılmalı, hem de hemen...
Şimdi bunları böyle diyoruz da,  bilmiyor değiliz mevcut iktidarın buradan kendine bir güven çıkarmak, yerlerini sağlam etmek adına yaptıklarını...
Ayasofya’nın açılmasına vesile olurlarsa, elbette teşekkür ederiz, ama bunu yaptılar diye kendi yandaşlarının yaptıkları gibi uzun uzun alkışlamayız, kendilerini...
Yine biliyoruz ki, ülke insanın yarısı sefalet ve zorluklar içinde, bu arkadaşların bazı gerçekleri görmezden gelişlerinden dolayı...
Her yerde büyük ihtişam ve gösteriş ve akıl almaz İsraf... Bu tavır ne insani, ne İslami ne adalete uygun... Bunları kendilerine söyledikçe, görmezden duymazdan geliyor ve inatla daha çok israf yapmayı gösteriş yapmayı seçiyorlar...
Bizi çok ilgilendirmez de, kendi sonlarını kendileri hazırlıyor, kendilerine yazık ediyorlar...
Laf uzun, ama daha uzun yazma diyorlar bana gazeteden...