Gücün insanı nasıl bozduğunun tipik bir hikayesi olsa gerek Roma İmparatoru Galigula'nın hikayesi.

M.S. 12 yılında hayata gözlerini açan Augustus Germanicus takma adı Galigula. Babası Roma ordusunda görev yapan başarılı bir komutan olarak önemli bir kişiydi. Caligula üç, dört yaşlarında  üzerinde annesinin diktirdiği askeri üniforma  ayağında kocaman sandaletlerle askerler arasında dolaşır onlarla şakalaşırdı. Askerlerin maskotu gibiydi. Askerler ona küçük sandaletler anlamına gelen 'Caligula' ismini taktılar.
  
Caligula M.S 37 yılında amcası Tiberus'un ölümünden sonra Roma İmparatoru olarak 4 yıl görev yapmış, M.S 41 yılında suikast sonucu öldürülmüştür.

Caligula, tarihin yazdığı en acımasız, en zalim diktatörlerden birisidir. Acımasız işkencelerle insan bedeninden parçalar kopararak ağır ağır  öldürmekten zevk alırdı. İşkencenin genellikle öğle ve akşam yemeklerini yediği sırada yapılmasının seyri ona doyumsuz bir haz verirdi. Bir adamın arkasından ellerini bağlatarak üç ay zincirle  dövdürterek öldürtmüş. Adamın ölüsünü  günlerce sokakta bekletmiş sapık acımasız zalim birisi .

Arenalarda vahşi hayvanların karşısında dövüşecek gladyatör yoksa seyirciler arasından seçtiklerini vahşi hayvanların karşısına çıkarır. Onların vahşi hayvanlar tarafından parçalanışını zevkle seyreder. 
Esirler arasından toplu olarak seçtiklerini aç bıraktığı, vahşi hayvanların önüne yem olarak atmak da Caligula klasikleri arasında.

Kız kardeşleri ile ensest ilişkiler yaşar. Kız kardeşi Drusilla hamile kalınca doğan çocuğun Tanrı olabileceğini düşünerek, kardeşinin karnını yardırarak bebeği aldırır. Drusilla ölünce onu Tanrı ilan ettirir.
Caligula, kendini tanrı gibi görerek tapınaklar yaptırır. Buralarda flamingolar, tavus kuşları, horozlar, tavuklar kurban edilir.
Ayrıca heykellerin kafası kesilip Caligula'nın kafa heykeli bunlara monte edilirdi.

Caligula çok harcayan bir diktatör olarak bazen parasız kalınca senatörleri toplar, içlerinden en zengin birisini öldürterek adamın mal varlığının üstüne çöker. Bir ara parasızlığına çare olarak senatörlere bütün karılarını saraya göndermesini ister. Senatör karılarından sarayda bir kerhane açar, burada  karıları pazarlayıp yolunu bulur.

Caligula'nın İncitatus diye çok sevdiği bir atı vardır. Atının boynuna inciler takar, süsler. Beraber yemek yerler. Bazı geceler beraber uyurlar. İncitatus için bir saray yaptırır. Sarayın içini altın varaklarla süsler. Atın yemliğini som altından yaptırır. Atın yeminin
içine altın yapraklar koydurur. Bir gün atını meclise getirip demokratik bir şekilde tüm senatörlerin oyunu alarak Konsül "Senatoyu
toplama, savaş ilanı gibi yetkileri olan üst düzey yönetici" seçtirdi.

İncitatus, oy birliği ile seçilmiş bir konsül olarak görevinde ne derece başarılı oldu. Onu ben bilemem ama sarayın ahıra dönüşüşünü
Biliyorum. En azından tahmin edebiliyorum.
Sevgiyle kalın.