Yargıtay, otobüsten indiği sırada otomobilin çarpması sonucu Barış Ördek’in hayatını kaybetmesine ilişkin davada yerel mahkemenin otobüs ve otomobil şoförü hakkında verdiği cezayı fazla buldu. Kararı bozan Yargıtay, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Barış Ördek’in ailesi, bozma kararına “Aile olarak biz perişan durumdayız. Adalet yok mu, kanun yok mu?” diyerek tepki gösterdi.

İşten eve dönen 36 yaşındaki Barış Ördek’e 28 Temmuz 2015 tarihinde Şile yolu üzerinde otobüsten indiği sırada Tayfun Durmuş (31) otomobiliyle çarpmış, çarpmanın etkisiyle 25-30 metre sürüklenen Ördek, hayatını kaybetmişti. Olaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından özel halk otobüsü şoförü sanık Servet Demirci ve otomobil sürücüsü Tayfun Durmuş hakkında “bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 2’şer yıldan 6’şar yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

“Otomobil sürücüsü asli kusurlu, ölen kusursuz”

Hazırlanan iddianamede, bilirkişi raporuna göre, otomobil sürücüsü Tayfun Durmuş’un geçme yasağı olan yerden geçerek seyir emniyetini ihlal ettiği ve hızını trafik güvenliğine göre ayarlamadığı belirtilerek asli kusurlu olduğu kaydedildi. Otobüs şoförü Servet Demirci’nin indirme bindirme kurallarına uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü gerekçesiyle tali kusurlu olduğu belirtildi. Hayatını kaybeden Barış Ördek’in ise kusursuz olduğu vurgulandı.

Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi, 2017 yılında davayı karara bağladı. Mahkeme, sanık Tayfun Durmuş’u “taksirle ölüme neden olma” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırarak Durmuş’un ehliyetine 2 yıl 6 ay süreyle el konulmasına hükmetti. Otobüs şoförü Servet Demirci hakkında ise 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Aile ‘ceza az’ dedi, Yargıtay cezayı çok buldu

Kazada hayatını kaybeden Barış Ördek’in ailesi cezayı az bularak mahkemenin kararına itiraz etti. İtirazı değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi, kazanın gerçekleştiği yan yolda sadece belediye otobüslerine ait olduğuna dair bir işaret veya levha bulunmadığını, sadece anayolu ayıran kaldırım üzerinde bulunan tabelanın yönlendirme tabelası olduğunu gerekçe göstererek yerel mahkemenin fazla ceza verdiğine belirtti. Kararı esastan bozan Yargıtay, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi.

Dava yeniden görüldü

Yargıtay’ın bozma kararının ardından dava yerel mahkemede yeniden görüldü. Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Barış Ördek’in ailesi ve avukatları katıldı. Duruşmada söz alan Barış Ördek’in ağabeyi Aziz Çayan, “Yargıtay sanığı korumuştur, Ördek ailesini mağdur etmiştir. Biz kendi adaletimizi mi sağlayalım, katil niye mahkemeye katılmıyor” diyerek sanığın tutuklanmasını talep etti. Maktulün babası Hüseyin Ördek ise “Acım çoktur, oğlumdan sonra eşim de ölmüştür” diyerek sanıktan şikayetçi olduğu söyledi. Aile avukatı Yunus Usahabipoğlu ise Yargıtay’ın bozma ilamını kabul etmediklerini söyleyerek, “Olayın olduğu yer yan yol değildir, otobüs durağıdır. Mahkemenin önceki kararı doğrudur, karara direnilmesini talep ediyoruz. Biz sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyorduk, bunun için temyiz talebinde bulunduk. Sanığın tutuksuz yargılanması kamu vicdanını yaralamaktadır, tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi. Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

Duruşmanın ardından açıklama yapan maktul Barış Ördek’in babası Hüseyin Ördek, “Altı sene oldu, vuran adamları tutuklamadılar. Benim acım çoktur, üzüntüm çoktur. Çok üzülüyorum. Bir an evvel bu dava bitsin, ben çok dertliyim. 83 yaşındayım, keşke ben ondan önce ölseydim bu vaziyeti görmeseydim o kadar ki üzüntü içerisindeyim. Çok dertliyim, onun bir an evvel tutuklanmasını istiyorum” diye konuştu.

“Aile olarak biz perişan durumdayız”

Barış Ördek’in ağabeyi Aziz Çayan, “Katilin tutuklanmasını ve tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz” dedi. Abla Keziban Pekşen, “Benim kardeşim 6 senedir toprak altında. Benim yaşlı annem bastonuyla bu mahkemelere geliyordu. Onun kalp yetmezliğinden, derdinden kalbi durdu. Annem de vefat etti. Biz iki acı yaşadık, aile olarak biz perişan durumdayız. Adalet yok mu, kanun yok mu” şeklinde konuştu. Ördek ailesinin avukatı Hüseyin Ördek ise sanığın 1 gün bile gözaltına alınmadığını ve tutuklanmadığını belirterek, “Bizim temel cezanın alt sınırdan değil, üst sınırdan verilmesi yönünde bir temyiz talebimiz söz konusuydu ama tabiri caizse pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olduk. Biz karara katılmadığımızı sayın mahkemeye beyan ettik. Müvekkillerin ciğerleri yanıyor. Geciken adaletin adalet değildir” dedi.