Yolcu otobüsü ile,TIR kafa kafaya çarpışırlar .Parçalanmış cesetlet arasında kimlk tespiti yapılmaktadır.Otopsiye katılan doktorlardan biri ,bir ölüyü işaret ederek .
‐------Bu kesin bir politikacıdır .
Diğeri sorar :
------- Nereden anladınız ?
Doktor parmağı ile göstererek cevap verir:
-------Baksanıza ar damarı çatlamış.
    Şark toplumlarında siyaset rant kapısı olarak görülür.İktidara gelen her parti iktidarın nimetlerini kullanarak kendi iş adamlarını ,kendi müteahhitlerini yaratır.Kendi zenginini yaratan iktidarın yolsuzluk dosyalarında da adının geçmesi kaçınılmaz hale gelir.Yolsuzluk dosyalarının ayyuka çıkması ,iktidarın ülke  yönetme becerisini kaybetmesi . her geçen gün yaşanan oy kaybının anketlere yansıması karşısında  iktidar partileri olası bir seçimde iktidardan gideceklerini bilirler.Pastadan aldıkları pay o kadar büyüktür ki ,kolay kolay iktidarın nimetlerinden vazgeçemezler .'Ya seçimi kaybedersek 'fobisi yaşamaya başlarlar Bunun için seçim sandıklarında her türlü hileye başvururlar.Seçim yasalarını degiştirirle.Muhalefetten oy tırtıklamak adına eski siyasileri siyaset sahnesine sürerler 
Uzun sözün kısası:"Bunların ar damarı çatlamış"İktidarda kalmak için , her yol mübah görmeye başlarlar .Ne yaparlarsa yapsınlar kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşerler .İlk seçimle birlikte ,tarihin sayfaları arasında kaybolup giderler.Tarihin sayfaları arasında kaybolmuş bir zamanlar altın çağını yaşamış ,ülke yönetmiş marjinal partilere çok rastlanır .Tarihin saramaya yüz tutmuş tozlu sayfaları arasında  yeter ki şöyle bir dolaşıverin.
    BİNDİK BIR ALAMETE GİDİYORUZ .....
Hadi anladık 1 Mayıs İşçi Bayramı işçilere Taksim'i yasakladın ,alana girmek isteyen işçileti copladın .İşçiler devrimin öncüsü ,devletimizin bekası için tehlikeli anladık.
    8 Mart 'Dünya Kadınlar Günü' Kadınların sokağa çıkıp kutlama yapmalarını polis copuyla engelledin ,saçlarından tutup yerlerde sürükledin .Kadınlar devrimin dinamosu.Sokağa çıkıp topluca kutlama yapmaları devletimizin bekası için tehlikeli olabilirdi onu da anladık.
    14 Mart Tıp Bayramı'ydı .Doktorlar,sağlık emekçilerinin yılda bir kez olsun kutladıkları bayram.Hekimler o gün Ata'ya teşekür etmek için Taksim Anıt'ına çelenk koymak istedi.Hekimlere çelenk koydurmak istemeyen polisler 80'li yaşlarda bir profesörü yerler düşürüp sürüklediler.Yıllarını insan sağlığına harcayan bu insanlara duyulan bu öfkenin ,kinin bu saldırının nedenini anlamak da pek mümkün değil .O gün hekimlerimiz taksim  anıtına çelenklerini bırakıp ,Atatürk'e bir kaç sözcükten oluşan şükran duyguları ile seslenseler ne olurdu ,kıyamet mi kopardı ?Devletimizin bekası ne gibi bir tehditle karşı karşıya kalırdı.Anlamış değilim .80 yaşında Atasının huzuruna çıkarken  elindeki çelengi  taşımakta zorlanan profesör devletin güvenliğini ne kadar tehdit edebilir.
Çölde deveye ilk defa binen Fransız turistin, Deve ilk önce öne ,sonra arkaya kaykılarak kalkmasından korkarak bağırdığı gibi 'Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete' .
    Yazımıza fıkra ile başladık ,fıkra ile bitirelim.Neyzen Tevfik'e sorarlar.
-------Üstad ,keyiflenince mi çalarsın ,yoksa çalarken mi keyiflenirsin ?
-------Ben politikacı mıyım ki ,çalarken keyifleneyim ?
        GÜLÜCÜKLER YÜZÜNÜZDEN EKSİLMESİN..