Elbette genelde sözümüz bizim mahalle ahalisine... Hani insanlar yazarlar çizerler, kendilerini bir şey sanan gazeteciler, yorumcular, sonra dönekler hatta din adına konuşanların çokları, o mahalle bu mahalle deyip dururlar ya...
Hep bir mahalleden söz edilir... Hatta mahalle kaçkını denir bir mahalleden başka bir mahalleye taşına, önce sağcı Müslüman görünüp, sonra solcuların mahallesine taşınanlara veya herhangi bir nedenle sağcıların mahallesine...
Bunların pek çoğu çıkar peşinde olan zavallılar, ama nedense kimisi itibar da görüyor taşındığı mahallede...
Huzur bulabileceği bir mahallesi olmalı insanın, kimi zaman sıkılsa bile... Gerçi ülkemizde mahalle çok maşallah, solcuların mahallesi sağcıların mahallesi, ulusalcıların Kemalistlerin şeriatçıların komünistlerin milliyetçilerin mahallesi... 
Birbirini dışlayan yok sayan, kendi düşüncelerin Tanrı sözü sanan kişilerden oluşan mahalleler, çok fark etmiyor hangisi olması... Çoğu samimiyetten teslimiyetten uzak... En zalim kapitalistler gibi yaşayan solcular, faşizanca davranışlar sergileyen sağcılar...
Bize gelince... Her şeye rağmen bizim mahalle, iyisi ile kötüsü ile Müslüman ahalinin yaşadığı mahalle... Kendileri ile çok anlaşamasak da, hatta büyük kavgalarımız çekişmelerimiz olsa da, inkâr etmenin bir manası yok, o mahallenin bireylerindeniz...
Annelerimizin babalarımızın arzusu birazda burada olmamız...
Utanmıyoruz Müslümanlardanız demeye, hatta öyle demeyi izzet sayarız...
İyice sıkılırsak sadece uzaklaşır, yalnız hatta kimsesiz kalmayı tercih ederiz, ama bir başka mahallede ev almaya, orada oturmayı tercih etmeyiz...
Zira inanır iman ederiz ki, insanlığa birileri söz edecekse, bunlar Müslümanlar olmalı, Müslümanların oturduğu mahallenden çıkan çocuklar olmalı, yeryüzüne sözü olanlar...
Yine inanır iman ederiz Ki, Allah ile arası iyi olmayanların insanlar ile arası iyi olmaz,  Allah düşüncesine sahip olmayanların, insanlığa edecekleri bir sözü yoktur...
İşte tam burada mahalle ahalisine diyoruz ki...
Ey ahali Allah vardır deyip de, Allah yok gibi yaşamanın insanlara insanlığa, ülkeye ağaçlara dağlar kuşlara sokak hayvanlarına bir faydası yok... Üstelik dini saçma bulanlara, dine inanmayı gericilik yobazlık sayanlara fırsat vermek oluyor bu...
Dilleri ile yaşatışları aynı değil diyorlar en çok...
Allah dilinde değil, yüreğinde kalbinde gönlünde olmalı olmalı önce...
Merhamet sahibi olmalısın önce vicdan sahibi olmalısın mesela... Paylaşmayı ibadet bilmelisin, insanı üzmemenin Allah’ı üzmek olduğuna inanmalısın...
Bilmelisin Müslüman bencil olmaz, yalandan uzak durur, Müslüman gerçekten Müslüman ise komşularına, akrabalarına yakınlarına zarar vermez, veremez... Kalbinde her insana yer vardır, her canlıyı Allah’ın bir ayeti bilir...
Kimsede yara açmaz...