Günümüzde kişiler arasında en yaygın bir söz “aldatıldım” diye savunmaya geçmek. Düzen nasıl bir düzense herkes bir birini aldatmakla, herkes bir birini kandırmakla meşgul şimdiler de. Önüne kim çıkarsa onu aldatmaya, onu kandırmaya ayarlanmış insan sanki. Emeksiz, kazanç kapısı başkasını aldatmak şimdilerde.
Hayatın her alanında bir aldatma furyasıdır almış başını gidiyor. Ticari hayatta her iki kişiden biri “başka birini kandırıyormuş” söylendiğine göre. Anlaşılan yeni bir ticaret şekli aldatmak başkasını, ya da şeytan hakim olmuş bütün ilişkilerimize.
Din alanı ayrı bir alem: En çok  orada  aldatıyorlar insanları. En çok  orada inandırılıyor insanlar yalan olan şeylere. Yani şimdi ülkemizde “bir televizyon dini hakim” para karşılığı insanlara anlatılan, yine  kimi  soytarılar tarafından. Çoğunun umurunda değil,insanlığın yarısın akşamları  aç girmesi yatağa.  
Kendi yapmadığınız şeyleri neden söylüyorsunuz? Diye ikaz ediliriz, ama kimin umurunda. Kimin umurunda yalanın bulunduğu yeri bir  ateş yığına çevirmesi, cehenneme yol hazırlaması. Adam birkaç yüz bin lira para karşılığında “en iyi artist ağlamalarını”  bile başarabiliyor kendince din anlatırken, insanları kandırırken. Kolunda binlerce lira değerinde saat taşırken Ebu_Zerden söz edebiliyor utanmadan çekinmeden, ve  korkmadan Rabbinden.
Deniyor ki “çağımız  eşlerin bile bir birini aldattıkları çağmış” yapılan kimi araştırmalara göre, bu araştırmaları  kim yapıyorsa, neden yapma ihtiyacı duyuyorlarsa biliyor değilim, ama gerçek böyleymiş ne diyelim. Ne diyelim “insan kendisidir yine kendini cehenneme taşıyan” aldatmalarından dolayı, yalanlarından ve günahlarından dolayı. İnsan seviyor karanlıkta yaşamayı “çağımızda” neden seviyorsa. Cevabı yok sorularımızın. Ve yeni bir vahiy gelmeyeceğine göre, ve anlatılmayacağına göre günahlarımız ayetlerde, sırlarımızla çıkacağız ahret yolculuğuna, yolumuz nereye çıkacaksa.
Milyonlarca seçmeni olan Ak parti “bizi aldattılar” diyorlar meşhur cemaat için. Ve onlar da Ak parti topluluğu için söylüyorlar “Ak parti de bizi aldattı” diye. Yani hep aldatan bir dünyanın aldatan kişileri haline gelmişiz de farkında değiliz başkalarının bize yalancı dediğinin. 
Evet, hep bir birini aldatan bir topluluk haline geldik yeryüzünde. Ne dinin ne dediğini, ne Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın ne söylediğini bilir dinler olduk. Ve sandık ki “bu dünya da her şeyi kendimiz biliyoruz” hiçbir şey bilmediğimiz, hiçbir şeye gücümüz yetmediği halde. Anlayacağımız “biz zalimlerden olduk” kitabın ifadesiyle, ve en büyük zulmü yine kendimize yaptık, kendimizi aldatarak, kardeşlerimizi aldatarak, çocuklarımızı ve eşlerimizi aldatarak.
Oysa derki Yüce Nebi: “Aldatan bizden değildir” Yani aldatan Müslümanlardan değildir diyor, daha nasıl anlayacağız bu sözü.
Farkında mıyız? Bu sözü söyleyen Hazreti Muhammed “yani” bize kitabı getiren, ve en  anlatan Nebi.
Aldatan bizden değildir sözünün altını herkes bir doldursun ve sorsun kendine “Sahi biz Müslümanlardan mıyız?” onlardansak neden ve niçin aldatıyoruz bir birimizi? Neden bu kadar çok yalan söylüyoruz yine bir birimize. Ve neden bu kadar acımasız, ve merhametsiz bir birimize karşı? 
Bütün bu soruların cevabını bulursak “gideceğimiz yolu” kendimize kolay kılarız. Yoksa bu aldatmalar, bu yalanlar, bu iki  yüzlü davranmalar, bu acımasızlıklar, bu  bana ne demeler “Peygamberin ifadesiyle” işimizin zor olduğunun göstergesidir.
Selam olsun kimseyi kandırmayanlara, aldatmayanlara, yalansız ve aldatmasız bir hayat dileyenlere.
Selam olsun, kitabi bir hayat, Muhammedi bir yol dileyenlere.