Geçenlerde eskiden ‘bir milyoncu’ diye tabir edilen, şimdilerde yeni yeni isimleri olan bir mağazaya girdim.İki katlı büyük bir mağaza. Ne alacağımı biliyorum. Alt kata indim, ihtiyacım olan şeyi alıp çıktım. Kasada ödeme sırası bekliyorum. O sırada Alanyalı olduğu yüz metreden belli olan bir abimiz kasadaki bir o kadar da Alanyalı olmayan bayana sordu: "A gızım gece lambası ışığı var mı?" Kasiyer hemen, "Var amca, alt katta merdivenden inince sağda görürsün" dedi. Amca indi, sıra bana geldi. Ödemeyi yaptım. Para üstünü beklerken amca tekrar geldi. Kasiyer sordu: "Buldun mu amca? Amca,"Buldum gızım buldum" dedi. Ödeme sırası amcaya geldi. Amca sordu: "Şavkı nasıl?" Kız başladı gülmeye: "İyi amca iyi. Az önce cıktı, mesaisi bitti. Siz Alanyalılar Şevki’ye şavkı diyor. Ben ona çok gülüyorum" dedi. Adam bir tuhaf oldu, anlayamadı. Bu sefer ben başladım gülmeye. Kasiyer bayana şöyle dedim: "Bizim gız, amca senin mesai arkadaşın Şevki’yi (Şavkı’yı) sormuyor. Lambanın ışığı nasıl? Güçlü mü onu sormak istedi. Lambanın şavkı nasıl onu merak ediyor.” Böyle deyince adam da başladı gülmeye. Kasiyer bizim gülüşmelere pek anlam veremese de “İyi amca, iyi” demekle yetindi. Alanyaca çok güçlü bir dil. Bu topraklarda asırlardır konuşulan dil. Bunu konuşmaktan ve dinlemekten gurur duyuyorum. Tüm Alanyalılara ve Alanya’yı sevenlere selam olsun.