En çok siyasiler kızıyorlar böyle şeyleri dile getirilmesinde yazılmasından dillendirilmesinde... Ülkede haksızlık adaletsizlik var desen, önce iktidar sahipleri bir tuhaf oluyorlar, nereden çıkardın bunu diyorlar...

Oysa apaçık ortada insanlara karşı özellikle yoksul halka karşı haksızlık yapıldığı onların ciddiye alınmadığı...Ama bunlar her zaman var olup gelen şeyler, ülkemizin kaderi mi yoksa insanımızın kaderi mi,doğrusu bende net bilmiyorum...

Biliyor olduklarımızı da söylememize izin vermezler, vermiyorlar...

İçinden gelenler ya da hak adına düşündüklerini  “ey ahali bakın burada haksızlık yapılıyor, ya da bize haksızlık yapılıyor diyemiyorsun, dedirtmiyorlar...

Ama camilerde hep anlatılır sahabe Halife Ömer’e üstündeki cübbeyi nereden buldun hesabını ver önce” diye sorduğu cevap vermeye çağırdığı...

Ama günümüzde, ama medeni dünya denilen dünyada, ama sözde haktan hukuktan söz edilen ülkemiz de...

Mesela bir yoksul veya yoksullar, evine ekmek götüremeyen babalardan her hangi biri, kentin Belediye Başkanına “BİZ EVİMEZE EKMEK GÖTÜREMEZKEN, SENİN MİLLETİN PARASIYLA ALINAN BÖYLE PAHALI ARABALARA BİNMEN DOĞRU MU?” sorusunu soramaz, sordurmazlar ya da kentin Valisine...

Bilemezsin böyle bir soru sonra başına neler geleceğini...

Ah benim kalbimin acısı...

Nereye baksam yangı yeri gibi gördüklerim...

Gaziantep Büyük şehir Belediyesi ekmeğe indirim kuponu dağıtmış halka...

Anladınız değil mi, ekmeğe indirim kuponu, yani insanlarımızın bir kısmı bu halde, başka bir kısmı delice yerken içerken harcarken...

Ve sevgili yöneticilerimiz Milletvekillerimiz Belediye Başkanlarımız Valilerimiz kurum müdürlerimiz en pahalı arabalar ile sokaklardan geçerken halkımız ekmeğe indirim kuponu almak için sırada bekliyor ve çoğu şehirlerimiz de halk ekmek kuyruğunda, genciyle yaşlısıyla...

Bu ayıp işler değil mi ülke adına değil mi diye soralım bari hakkı dillendirmek hakkı söylemek adına...

Kendilerinin elinde yetki bulunanlar, önce halkı önce insanı önce şehri düşünmek zorunda değiller mi insani yasalara göre...

Ve inandığımız böyle söylemiyor mu, yetkililere yöneticilere... Kentte bir insan bile aç kalsa aç uyusa o tek kişiden sorumlu değiller mi? Gidip kentin müftüne sorsak nasıl bir cevap veri ki?

Efendiler,umarım bu kadar sitemimiz olmasına rıza gösterirsiniz..