Başbakan Yıldırım CHP'ye çağrıda bulunarak şunları söyledi: Görüşmeden konuşmadan hiç bir iş olmaz. Demokrasi demek uzlaşma demek, Yeni anayasa gibi toplumun tamamını ilgilendiren konularda da tabiatıyla, görüşerek, konuşarak, uzlaşarak, atacağımız adımlar ülkemiz, milletimiz için, çok daha doğru adımlar olacaktır. Bir süreden beri bildiğiniz gibi biz bütün partilere çağrı yapıyoruz. Gelin bir olalım, beraber olalım. Hepimizin milletimize vaadi olan yeni anayasayı hükümet sistemi de dahil olmak üzere bir sonuca bağlayalım diye. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi'nin olumlu yaklaşımı var. Ana muhalefet Partisi CHP'nin olumsuz bir yaklaşımı var. Biz hala vakit olduğunu düşünüyoruz. CHP'ye de çağrımızı yineliyoruz. Milletimizin beklediği bu yeni anayasa sürecinde sizde katkı koyun, bu onur bu şeref hepimize ait olsun diyoruz. Kapımız açık. Bu hafta Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile bir görüşmemiz olacak, perşembe günü , yarın öğleden sonra , Bu konuyla ilgili biraz daha somut net düşüncelerimizi birbirimize aktarma imkanı bulacağız"

"HALKOYUNA GÖTÜRMEK İÇİN 330 KABULE İHTİYAÇ VAR"

Başbakan Binali Yıldırım 'Geniş kapsamlı bir anayasa mı yoksa, sadece başkanlığa yönelik dar kapsamlı bir düzenleme mi ?' sorusunu şu şekilde yanıtladı: "Her iki alternatifte masada, tabiatıyla anayasa değişikliğini, halkoyuna götürmek için 330 kabule ihtiyaç var. Ak Parti olarak, bizim bunu tek başına sağlamamız söz konusu değil, bu bakımdan Milliyetçi Hareket Partsisi'nin katkısı gerekiyor. Bunu esas alarak zaten bu çalışmaları başlattık. Yapacağımız görüşmede bütün bu ihtimalleri, geniş kapsamlı, orta kapsamlı, dar kapsamlı olmak üzere bütün ihtimalleri ele alıp değerlendireceğiz.Yenikapı ruhu hiç bir zaman bitmez. Ülkemizin, milletimizin bağımsızlık, milli irade ve bütünlüğünün temsilidir. Yenikapı ruhu CHP'nin gönülsüz olmasıyla bitmez"

"BÜYÜKELÇİLERİN GÖREVİ BÖLÜCÜLERE DESTEK VERMEK DEĞİL"

Başbakan Yıldırım, "Büyükelçilerin fikri neyse zikri de o. Büyükelçilerin görevi bölücülere destek vermek değil, görev yaptıkları ülkenin hükümranlık haklarına saygı duymaktır. Sorumlulukları çerçevesinde görevlerini yapmalarını bekleriz" dedi.