Evet, yazmak soylu bir eylemdir ve en kutsal bir yoldur... Ama bilmeli insan neden niçin yazdığını... Çünkü yazmak yol açmaktır, yol göstermektir daha sonra gelenlere... Onun için yol açanın yol gösterenin doğru kişi olması önemli...
İnsanlara yol gösterenlerin önce kendileri doğru yolda olmalı ve doğru işleri olmalı hayata dair... Aziz İslam’ın çok önem verdiği bir konudur, yol göstericilerin kendilerinin doğru yolda olması... Onun için “Kendi yapmadığınız şeyleri başkalarının yapmasını istemeyin!” denir ısrarla...
Ne yazık her yerde bir kandırmaca olduğu gibi yazı dünyası da aynı hokkabazlığın ortasında... Üstünden insana dair “bir tek bile” değer taşımayanların yazarak söz söyleyerek kendilerince insanı yönlendirmeye çalışıyorlar...
Araya not olarak düşelim, mesele ben camilerde vaaz eden adamların ettikleri vaazlarda, ettikleri sözlerde samimi olduklarına inanan olmadım, kendi hayatlarına bakınca...
Yine hiç inanmadım siyaset dünyasında boy gösterenlerin samimiyetine... Milletvekillerinin Belediye Başkanı olan kişilerin, samimiyetlerinden hep şüphe duydum ve zaman içinde haklı olduğumu anladım...
Çünkü hiç şahit olmadım, halkı şehri doğayı kendi çıkarlarından önce tutan birisine... Çoğu zaman açık açık belli ettiler kendi çıkarları için çalıştıklarını..
Şimdi size sorayım; Ankara ya Milletvekili olarak gönderdiklerinizden veya şehri idare etsin diye Belediye Başkanı seçtiklerinizden “bir tek kişi bile” tanıyor musunuz, daha çok zengin daha çok servet sahibi olmadan görevinden ayrılan?
O zaman sormayalım mı, bu ne iştir diye? 
Kamu adına halk adına  hizmetten söz etmek için insanın önce kendine çeki düzen vermesi gerekiyor...Helal haram endişesi olması gerekiyor....Allah korkusu taşıması gerekiyor...Bunlara sahip olmak da,sanıldığı kadar kolay işler değil bu bozuk düzen de...
Onun için diyorum, yazmak soylu bir eylem soylu bir iştir... Ama yazan yazdıklarının izzetine sahip olması gerekiyor... Sözün izzetini koruması gerekiyor... Söylesem nasıl anlaşılır bilmek zor, varsın nasıl anlaşılırsa anlaşılsın biz söyleyelim sözümüzü...
Günümüzde yazarak insanları aydınlattıklarını sananların kendi  durumları içler acısı..Aynı siyasetçiler gibi camide vaaz edenlerin halleri gibi...
Belki bundandır her geçen daha çok karanlığa doğru gidiliyor, aydınlığa çıkılması gerekirken... Diyorum ki pazardan aldığınız meyvenin kalitesini gözden geçirdiğiniz gibi, okuduğunu yazının hatta yazarının kalitesini de gözden geçirin... Allah ile olan bağını gözden geçirin... Şehir ahalisi ile olan ilişkisini gözden geçirin... 
Sonra vaktinizi boşa harcamış olmayasınız...