Burak Gül

Türkiye’de sıkça karşılaşılan trajikomik hikâyelerden biri Gözüküçüklü Köyü, yeni adıyla Gözüküçüklü Mahallesi’nin sakinlerinin başına geldi. 1950 yılında hazırlanan haritada dahi Gözüküçüklü Köyü Çeldirli Yaylası olarak belirlenmiş yayla, yol olmaması nedeniyle kadastro memurlarının yaylaya uğramadan mera ilan etmesi sonucu yok olma noktasına geldi. 2010 yılında mera ilan edilen ancak içersinde yerleşik hayatın bulunduğu merayı kurtarmak isteyen köy halkı açtıkları davayı kazanmalarına rağmen dosya, yayla Hadim sınırında olduğu için Hadim Mahkemesi’ne gönderilmiş. Mahkeme de davayı reddetmiş.

135 DÖNÜM YAYLA HARİTADAN SİLİNDİ

2015 yılında yol açılan yayla daha öncesinde yol olmamasından dolayı eşekler ile gidildiği ve eşeklerin çok yorulması nedeniyle “Eşek Kırıldı” ismini alan Gözüküçüklü Köyü Çeldirli Yaylası mera ilan edilince içerisindeki evler de yok hükmüne geçti. Vatandaşın belki yüzlerce yıldır kullandığı arazileri ise ellerinden alındı. Ancak 1950 yılındaki haritada yaylanın var olduğu devlet kayıtlarında da mevcut.

“ATALARIMIZI BURADA YAŞAMIŞ”

Yaylada ikamet eden Hüseyin Coşkun, “Tüm halkımız mağdur. Ben 1958 doğumluyum. Buradaki evde doğdum. Halkımız tedirgin durumda. Bizim yurdumuzun kadastrodan dönüp halkımıza teslim edilmesi gerekiyor. Burası 200 yıllık belki de daha eski bir yayla. Atalarımız burada yaşamış biz burayı terk mi edeceğiz.” Dedi. Şükriye Coşkun ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım isteyerek, “Ben 70 yaşındayım eşim 80 yaşında vefat etti. Ana buralı babam buralı burada bittik büyüdük biz yurdumuzu istiyoruz. Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz. İnşallah bizi bu halde bırakmaz. Güveniyoruz Cumhurbaşkanımıza.” Diye konuştu.

“BİZİ BU HALE DÜŞÜRENLER UTANSIN”

Yayla sakinlerinden Fatma Özdemir, “Ben 72 yaşındayım. Biz atamızın yurdunu bekliyoruz. Bizi bu hale getirenler utansın.  Biz burada mağduruz. Bizim yurdumuzu yok ettiler. Yol yok diye yaylaya dahi uğramadan bizi yok sayarak burayı mera ilan ettiler. Bizi evimizden yurdumuzdan edecekler.” Diye konuştu. Kadastronun yenilenmesini istediklerini dile getiren Nadir Coşkun ise, “Burası 1950’de dahi yayla olarak görünüyor. Benim büyük sıkıntım. Ben buralıyım 56 yaşındayım. Benim yerim burası. Benim yerimi mera yaptılar. Burası bize atalarımızdan kalma. Biz artık bu yanlışlığın düzeltilmesini bekliyoruz. Bizim yurdumuz elimizden gidiyoruz. Kadastronun yenilenmesini istiyoruz.” İfadelerini kullandı.

“BURADA BİR HAYAT VAR”

2010 yılında gelen kadastro memurlarının bir piknik alanında oturup yaylayı mera ilan ettiklerini ifade eden Hüseyin Karakülah, “Burası Gözüküçüklü yaylası olarak biliniyor. 2010 yılında kadastro geldiğinde sıkıntılar başladı. Yolumuz yapıldı her şeyimiz iyi ama bu mera konusu herkes rahatsızlık veriyor. Biz tapulama istiyoruz. Hepimiz için sıkıntı devam ediyor. Yetkililere sesleniyoruz. Burada bir yerleşim alanı var. Yaylaya gelmeden piknik alanında yazılmış kadastro ile bizim yurdumuz mera oldu. Bunun düzeltilmesini istiyoruz.” Şeklinde konuştu.