Doğrusunu yaptı, kendine yakışanı yaptı, yapması gerekeni yaptı, iyi yaptı...Kadın kardeşlerimizin kalbini kırmış olduğunu, ve yanlış yaptığını, sözlerinin doğru olmadığını anladı, çıktı özür diledi...Keşke her yanlış yapan "ben yanlış yaptım yanlış söz ettim" demeyi bilseydi bu ülkede de özür dileseydi...Ama ne yazık bu olgunluğa eremedi üstümüze laf üretenler...

Ve bu ülkede yanlış yapanların yanlışları, zulüm yapanların yaptıkları  zulümleri  kendi yanlarına kaldı, ve ahalinin sırtından geçinmeye, paşalar gibi yaşamaya  devam etti çoğu...Siyaset dünyasında din alanında  çoğu kez böyle oldu bu işler...

Yeniden hatırlayalım diye... Geçtiğimiz günlerde bir yazımızda yazmıştık,  kimi adamların ahlakı ahlaklı olmayı  edepli  davranmayı, yalnız kadınlara has kılmaya çalıştıklarını...Kadınlardan istenen ahlaklı davranışı ve edebi davranışlarını  kontrol etmeyi erkek taifesinden istenmediğini  söylemiştik, kimilerinin canını sıkılacağını bile bile...

Bu arkadaşlarda  bir tanesi "kadınlar ne yaparlarsa yapsınlar istedikleri kadar namaz kılsınlar istedikleri kadar oruç tutsunlar, ümmetin sorunu olmaya devam edecek" dediğini dile getirmiştik, ve bu arkadaşın erkek taifesinden çok seveni olduğunu da not düşmüştük...

Ve Aziz İslamı onun ahlak ve din üstüne söylediklerini yalnız kadınlara has kılmanın zalimce bir tavır olduğunu  yazıp söylemiştik... Aklında kalanlar bir daha hatırlasın Hayrettin Karaman Hoca baş örtüsü takan kadınların kimi davranışlarını hoş karşılamadığını, edepli davranmayı unuttuklarını filan  yazmıştı da sonradan kıyamet kopmuştu...İyi ki  öyle oldu, yoksa oda anlamayacaktı yanlış sözler ettiğini, ve şimdi dilediği özrü dilemiş olacaktı...

Hoca yazısının devamında  baş örtülü bir kadının sigara içerken görüntülenmesinin "siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin sizler ile paylaşacak daha çok şeyim var" demek istediğini söyleyerek kadınlara karşı büyük bir ayıp ve saygısızlık etmişti, ve bunu bizde yazmış hocaya "bu sözler sana yakışmadı hoca" demiştik...Ama hoca kendine  yakışanı yaptı, ben yanlış yaptım diyerek özür diledi...

Hep deriz, kim olursa olsun insanlar yanlış davranışlarda bulunabilirler, yanlış söz edebilirler, biz o sözleri mutlak doğru olarak almadan önce vicdan ve kalp süzgecinden geçirelim, sonra vahyin ölçüsüne koyalım, ondan sonra alıp cebimize koyalım diye...

Bilmeyenler için söyleyelim, Hayrettin Karaman Hoca ülkenin en bilgili ilahiyat hocalarından biri ve sahasında otorite kabul edilir, onlarca kitabı  yüzlerce makalesi, binlerce köşe yazısı olan biri...Ama bunlara sahip olmak insanın yanlış sözler etmesine mani olamıyor  ne yazık...

Ama öteki arkadaşların yapıp ettikleri hep yanlarına kalıyor...Ve bu arkadaşlar kimi Müslüman kişiler tarafından çok fazla övgüye sahip oluyorlar nedense...

Neyse daha uzun edip birilerini üzmeyelim...

Ama söyleyelim bütün bunları neden yeniden yazdığımızı, gündeme taşıdığımızı...

Fena bir çağın insanlarıyız, ve fena karanlık içindeyiz aslında bilsek...İşte böyle zamanlarda çok fazla yanlış işler yapılıyor, çok fazla yanlış sözler ediliyor...Ve sonra ahali bu sözleri dinin bir parçası sanıyor haklı olarak...Öyleyse diyorum bize ulaşan her sözü her bilgiyi "mutlak doğru kabul etmeden" kendi vicdanımızda tartalım, ve vahye uygun olup olmadığını gözden geçirelim, kimsenin gölgesinde kalmayalım diyorum...

Ama bunu yapmak için de insanın dini kitabını öğrenmeye vakit ayırması gerekiyor...Bunu yapıp yapmadığımız ayrı bir soru, ve cevabı zor olan...

Uzun ettik yine hoşça kalın... Aziz Allah kalbimizden tutsun hepimizin...Yolumuzu aydınlık işimizi hayır ve bereketli kılsın...