Antalya Tabip Odası ve Antalya Kimya Mühendisleri Odası işbirliğince, 'Yüzme Havuzu ve Sağlık Riskleri' toplantısı düzenlendi. Grup adına açıklama yapan Antalya Tabip Odası Halk Sağlığı Kolu Mehtap Türkay son yıllarda havuzların kullanım oranının arttığını belirterek, havuzların felçli hastaların tedavisinde de kullanıldığını söyledi. 

Yüzme havuzlarının temiz olup olmadığına üstten bakıldığını ileri süren Türkay, "Havuzların temiz olduğu ancak analizlerle belli olur. Herkes bulaşıcı hastalıklardan bahseder. Bizler havuz sağlığı dediğimiz anda dezenfeksiyondan bahsederiz. Ucuz olması nedeniyle, en yaygın klor kullanıyoruz. Klorun dönüşmesinin sağlığa tehlikesi olur. Havuz sularında bir çok kimyasal kullanıyorlar. Asit, baz düzenleyiciler gibi kimyasalları berrak olması için kullanırız. Bu kimyasallar iyi niyetle bize zarar vermeye başlıyor. Havuz suları klorla dezenfekte ediliyorsa ve yeteri kadar dezenfekte edilmiyorsa kloramin oluşur. Bu durum, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kanserojen diye bilinir" dedi. 

"Çok dikkat edilmeli" 

Göz kızarıklığı, kadınların saç boyasının ve mayosunun renk değişimine uğramasının nedeninin havuz suyunun yeteri kadar dezenfekte edilmediği olduğunu belirten Türkay, "Yüzücüler üzerinde yapılan araştırmalarda, onların ilerleyen zamanlarda astıma yakalandığı bilinir. Vatandaşlar havuza girmeden önce mutlaka duş alsınlar. Yosun oluşması dikkatle izlenmelidir. Yosunlarda insan sağlığını tehdit eden riskler oluşturur. Sonuç olarak havuzun ve havuzların yaygın hastalığa dönüştürmemesi için çok dikkat edilmeli. Sağlık Bakanlığının yayınladığı dezenfeksiyon yan ürünlerine alt limitlerinin de eklenmesi gerekir" diye konuştu. 

"Üst limitleri mutlaka eklenmeli" 

Havuzlarda planlanan denetleme ve şikayete dayalı denetimler olduğunu kaydeden Türkay, denetim yapan ekiplerin çoğunlukla şikayet üzerine denetlemeye gittiğini söyledi. Türkay, "Dijital izleme cihazlarıyla kullanıcının önüne sürmek lazım. Denetimler birlikte yapılmalı ve havuz suyunun niteliğini arttırmak gerekiyor. Kimyasal analizleri incelenmiş havuzların yüzde 70'inin fazlasında yan ürünlerin kullanıldığı saptanılmış. Yeni yönetmelikle dezenfeksiyon yan ürünlerinin üst limitlerinin konması gerekiyor. Yeni yönetmelikte özellikle THM gibi sağlığa çok zararlı yan ürünlerin üst limitleri mutlaka eklenmeli" ifadelerini kullandı. 

"Yüzücüler mesleği bıraktıktan astıma yakalanıyorlar" 

Havuzun üstten bakıldığında zemini görmenin havuzun temiz olduğu anlamına gelmediğini aktaran Kimya Mühendisleri Odası Denizli Şube Başkanı Ömer Duysal, klorların kanserojen maddeye dönüştüğünü ifade etti. Duysal, "Havuza mutlaka duş alarak girmek gerekiyor. Terli girildiğinde oradaki suyla amonyak birleşir. Yeterli dezenfeksiyon olmadığı zaman havuza girdiğinizde risk almış olursunuz. Havuzun içine bir sürü kimyasal madde atıyoruz. O havuz kimyasal çözeltinin içine giriyor. Havuza çocuklarımız giriyor ve sağlık problemleri ciddi boyut taşıyor. Havuzda klor kokusu varsa bu koku kanserojen klorun fazlalığından geliyor. Bunlara çok dikkat edilmeli. Havuzu denetleyen kişilerin kimyasalı doğru kullanması gerekir. Genelde site havuzlarına bakanlar bahçıvanlar. Sitede çocuklar var ve bahçıvan ne kadar faydalı olabilir. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki bazı yüzücüler mesleği bıraktıktan sonra astım hastalığına yakalanıyor" şeklinde konuştu.