Kimse sözümüzü  yalnız  "bu güne ait sanarak"  işine geldiği gibi bir yerlere koymasın...Sen bu sözleri buna-buna, veya bunlara ediyorsun demesin doğrudan...Daha ötesini, başka zaman yazar, başka zaman söyleriz, biliyoruz edilecek söylenecek söz olduğunu Ülkemiz üstüne, ve ahalimiz üstüne...

Ama deyip söyleyelim  "en azından bir asırdır" birileri, ve o birilerinin sözcüler hep yalan söyledi bize "kandırdılar demek istiyorum" başka birileri "ben olmazsam siz olmazdınız" dedi durdu...Hep bir kurtaranımız, hep bir efendimiz oldu yıllardır...Ve biz onları kutsamaktan, onları övmekten, onları "tamam efendimiz" demekten yorgun düştük, ama onlar bunun farkında olmak istemediler....

Çok fazla efendi edindi bu ülke ahalisi, çok fazla kurtarıcı...Musa sandıklarımız firavun çıktı ama, İsa sandıklarımız en çok annelerimizi ağlattılar her zaman...Ama çok fazla yapacak bir şey de yoktu, kimin elini tutsa ahali, aşağı çekiliyordu hep...Bana tapın, beni kutsa, beni zamanın mehdisi ilan et diyorlardı...Ondandır Ülke Müslümanlarının bir kısmı "çağın mehdisi ilan ettiler" Süleyman Demirel'i, ve öyle sanmaya devam ediyorlar şimdilerde bile...

Gücü elinde bulunduran her kişiyi alkışlamaya zorlandı ahali, ve onlara "sen bizim efendimizsin" demek zorunda kaldı...Hele bazı zamanlar daha çok yapmak zorunda kaldı bunu...Çünkü sesini duyuracak kimsesi kalmamıştı, çünkü hep böyle ola gelmişti...Böyle giyineceksin dedi giyindi, böyle yaşayacaksın dendi, yaşandı...

Mesela ezan Türkçe okunmalı dediler, öyle okundu...Sesini çıkaranların  boynunu kopar dediler, ve susuldu...Bu gün bile "neden böyle yapıldı?" diye soracak halde değiliz, acaba başımıza ne sıkıntılar gelir endişesinden kurtulmuş değiliz...

Büyücülerin elinde kalmıştı ülke, ve ülke ahalisi, günahının büyük olduğu söylendi kendine, korktu korkuttular...Onlara itaat etmezsen, onları kutsamaz isen "yaşamanın öteki adı" cehennemdi, daha nasıl anlatılır...

Ne mi, demek istiyorum?

Kenan Evren denen darbeciyi bile alkışlattılar bu halka, sen bizi kurtaran adamsın dedirttiler, ömrünün son günlerine kadar ayaklarını omuzlarımızda hissettik, binlerce vatan evladının kanı elinde iken...

Darbe yapmak için olayların biraz daha gelişmesini bekledik dediği halde "sorulmadı kendine"  neden bu kadar zalim oldunuz, neden bu kadar çok vatan evladının canına kıydınız, diye?  Kendinizi haklı çıkarmak adına "neden göz yumdunuz"  bunca gencin ölümüne diye soran olmadı, sormak isteyenlere destek verilmedi...

Hep gizli bir el, zalimleri darbecileri, ölüm tüccarlarını bankacıları borsacıları faizcileri ahlak mafyasını fuhuş mafyasını, destekledi "kurtarıcımız Amerika" diyenlerin yanında oldu...

Kimisi askerdi, kimisi gazeteci, kimisi yazardı, kimisi iş adamıydı, ve hep Amerikasız bir Ülke olmaz dediler ama...

Zalim ve darbeci Kenan Evrenin  adalet anlayışı bile bir farklıydı "haksızlık olmasın diye" bir sağdan bir soldan astık deyip durdu, söyleşi yaptığı gazetelere...

Kimi gazeteciler, kimi yazarlar, kimi medya hep kutsadı onu, önemli işler yaptın paşam dediler, gözlerinin içine baka baka...

Yirmi sekiz şubatta Çevik Bir, ve arkadaşlarına dediler aynı sözü... Bizi kurtarın dediler kimi gazeteciler, kimi iş adamları...

Şimdilerde bağımsız yargı diye manşet atanlar, gürültü çıkaranların "her biri" çevik birin kıçında dolaşıp duruyorlardı o vakitler... Bütün savcılar hakimler, yüksek yargı organlarının mensupları "bölük bölük" onları dinliyorlar, ve söyleyin emredin paşam diyorlardı... Açın bakın o günün gazete manşetlerini...

Çevik Bir’e "sen Cumhurbaşkanı olmalısın paşam diyen" diyen gazetecilerin yazarların sayısı hiç de, az değildi... Efendilerin keyfi için unutalım mı,  o günleri...Ve inanalım mı, şimdilerde onarın bağımsız yargı filan deyip durduklarına?

Sonra kendini ressam bile sandı bu  Kenan Evren... Sen çağın ressamısın diyen  özel basın mensupları vardı Evren’in, resmini büyük paralara alan iş adamları...

Ve şimdi onlar "bu Ülke ahalisini" o günleri unuttu sanarak sahnedeler yine... Yine yalan üstüne yalan üretmekteler ahaliye...

Neyse daha çok uzun etmeyelim... Ama unutmayalım ey halkım, çok yalan söylendi sana...Çok kandırma yolları denendi seni...Elinden çok şeyin alındı...İnsan hakların alındı, özgürlüğün ve hürriyetin alındı...Ve alınmaya devam ediyor...Ve dünün zalimleri "bu gün" melek rolü ile karşına çıkıp konuşup duruyorlar...

Kenan evren ve takımı için, ne demişti Amerika... Bizim çocuklar... O çocuklardan hep var aramızda, hep Amerika adına çalışmaya devam ediyorlar...

Ne dinleri var ne imanları...Ne vicdanları, ne vatan sevgileri...

Çok yalan ediyorlar... Çok gürültü çıkarıyorlar... Artık onlara inanmasak derim...Artık yalanlara "karnımız tok" diyelim onlara... Ayağa kalkmanın ve kıyama durmanın zamanı geldi be, kardeşim...

Ayağa kalk...

Artık ben özgür olmak istiyorum de... De artık...