El sürmeyin meleklerimize, el sürmeyin Allah’ın yarattığı canlılara, el sürmeyin doğaya.

Bıktık, iğreniyoruz sizlerin bu iğrenç ve vahşi şehvet duygularınızı kan dökerek tatmin olmalarınızdan. 

Yazıktır sübyanlara, yazıktır çocuklarımıza.

Bu vahşi şehvet duygulu insanlara hadım yetmez, kesin kökünden soykalarını, ömür boyu hapishanelerde kanalizasyon temizletin bunlara.

Hani eylül ayında bu konu ile ilgili kanun tasarısı çıkacaktı, ne oldu? Ülkemizi korur gibi, sübyanlarımızı, çocuklarımızı korumamız  gerekmez mi? Sübyanlarımız, çocuklarımız geleceğimizdir.

Ne yazık ki biz bunlara üzülüp, içimiz sızlarken, bir okul müdürü okula bir yatak odası yaptırıyor.

Kim bu müdür? Okulda görkemli yatak odası ne işe yarayacak? Evli ise zaten evi vardır, yoksa başka amaçlarla ilgili kullanacaksa, vay o okuldaki öğrencilerin haline.

Bizler Afganistan’ı bu küçük çocukları dedeleri yaşındaki adamlara zorla verilirken kınıyorsak, ülkemizde nasıl suskun kalabiliriz.

Aslında diyanetin ve din adamlarımızın bu konuda fetva verip, bu çocukların, sübyanların tecavüze uğrayıp katledilmelerinin önüne geçebilir.

Bu katledilen çocuklar yarının anneleri olacaktı, bu vatana hizmet edecek evlatlar yetiştirecekler, belki de doktor, hakim, savcı, öğretmen olacaklardı. Yaşam hakları çok acıtarak ellerinden alındı. Ne için, şeytan ruhlu bir vicdansızın, 3 dakikalık zevki için.

Hiçbir anne evladının böyle acılar çekerek öldürülmesini kabul edemez.

Sanıyorum Cumhurbaşkanında içi sızlamıştır. O’nun da evlatları, torunları var. Artık fırsat verilmesin bu acılara, hadım, madım hikaye, o ilaçların tesiri anlatılıyor, uzun vadeli zor.

Kökten çözüm şart, bu olaylar çok arttı, Müge Anlı hanımı takdir ediyorum, bu konuda elinden geleni yapıyor ama yetmiyor. Mantar gibi bitiyorlar. Öncelikle televizyonlardan 6 yaşındaki çocukla evlenilebilir diyen fetva verenleri susturun lütfen, daha sonrada eğitime ağırlık vererek, gerekirse toplantılar, psikologlar eşliğinde sık, sık televizyonlarda açık oturumlar düzenlenebilir. Kahvelere bu konuda konuşmalar yapacak kişiler gidip eğitimler verilebilir.

Bu son olsun diyerek, sübyanlarımıza, çocuklarımıza, hayvanlarımıza el sürmelerini engelleyelim.

Bazı mahallelerde yüzsüzlük aldı yürüdü, ben geyim diyen adamlar, bilhassa yabancı yerleşik oturanlara duyuru yapıyorlar.  Bu tip adamlardan çocukları uzak tutmak gerekiyor. Nerede ne zaman ne yapacakları belli değil.

Birde köpek besleyip, doğurtup, satıyorlar. Aslında bu tür insanlar hangi mahallede otururlarsa, mahalle halkının uyarılması ve dikkat edilmesi gerekmez mi? 

Çoğunlukla da yalnız oturuyor bu kişiler, Allah korusun yavrularımızdan uzak dursunlar.