Viyana tarih kokuyor

West Bahnhoft’tan iner inmez soluğu Schörnbrunn Sarayı’nda alıyoruz. Türkçe anlatıcılarımızı dinleyerek geziyoruz sarayı ve daha da etkileyici hale geliyor. Büyük bir saray olmasının yanında mütevazı,bakımlı ve rengarenk bahçeleri ile insanı şehir hayatından uzaklaştırıyor. Prenses Maria Theresia (Sisi) EN çok ismini duyduğumuz kişi oluyor burada.

Mozart Sisi için sarayın bir odasında konser bile düzenlemiştir. Daha sonra metro ile şehre geçiyoruz. Maria-Theresian Platz durağında iniyoruz burası Parlamento, Belediye Binası ve Viyana Üniversitesi’nin yan yana olduğu bir meydan. Aynı yolun devamında Michealerkirsche denen bir kilise bizi karşılıyor.

Ama asıl görmek istediğim büyük ve tarihi olan Stephensdam. Katedral her yıl dünyanın dört bir yanından iki milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor.1147 yılında yapılan ve Viyana’nın en önemli simgesi olan katedral, Avusturya’nın ve Avrupa’nın en önemli yapılarından biri. Viyana’nın özgürlük simgesi olarak görülen katedral  Osmanlı’nın Viyana kuşatmaları sırasında, halkın sığınağı haline gelmiş.  Viyana kuşatmalarının zaferini simgeleyen Osmanlı akıncısı heykeli ile ikinci kuşatmadan geride kalan silahların ve topların eritilmesiyle yapılan, yirmi tonluk Pummerin Çanı’nı görebilirsiniz. Viyana’da yaklaşan Osmanlı tehlikesi kiliselerde çalınan çanlarla haber verilirmiş. Papa III. Calixtus’un emriyle 1456’da Belgrad Kuşatması’ndan beri Avrupa’da Türk çanı adıyla bütün kiliselerde belli zamanlarda çanlar çalınır ve dualar okunurmuş. 

sila_kopmaz_viyana-(1).jpgsila_kopmaz_viyana-(2).jpgsila_kopmaz_viyana-(3).jpgsila_kopmaz_viyana-(5).jpg

Sonrasında metroya atlayıp Hundertwasserhaus’a gidiyoruz. Renkli ve asimetrik boyanmış değişik mimarideki evlerin olduğu sokağa gidiyoruz. Oradan metroya binip eski vagonlardan yapılan dönme dolabın olduğu lunapark Prater’e gidip biraz eğleniyoruz. 

Dünyaca ünlü tavuk şnitzeli deniyoruz ve tabi ki kahvelerini tadıyoruz. Kahveleriyle ünlü bu şehrin kahve kültürü aslında Osmanlı kuşatmasındayken Yeniçerilerin kahve çuvallarını bırakarak geri çekilmesiyle oluştuğunu biliyor muydunuz? Bu geri çekilmenin kutlaması olarak da kilise hilal şeklinde kruvasan yaparak haftalarca halka bedava dağıtıyor ve günümüzdeki kruvasan ortaya çıkıyor.

Hava kararınca ise sanat şehri olan Viyana’nın opera binasına gidiyoruz. İnsanlar burada dinleyici olabilmek için 2 yıl önceden biletlerini alıp opera tarafından 2 yıl boyunca adab dersleri alıyorlar. Oranın önünden Stephenplatz denilen geniş meydana yürüyoruz. Ressamların resimlerini sattıkları bir meydan olduğunu görüyoruz. Öğrendiğimize göre yıllar öncesinde Adolf Hitler de bu ressamlardan biriymiş  fakat kimse onun resimlerini almıyormuş o da kış soğuğunda Yahudi tavernasında eğlenenleri görüp sinirleniyormuş. Yahudi düşmanlığının buradan kaynakladığı söyleniyor.

Son gün ise Mozart, Beethoven ve bir sürü sanatçının mezarlığının olduğu Zentralfriedhof’a geliyoruz.  Oradan Viyana’nın en ünlü caddelerinden Kartner Strasse’ye geçiyoruz ve yürüyerek tren istasyonuna geçiyoruz Münih’e geçmek için.

 

Editör: TE Bilisim