Gümüş, Kırım Kongo aşısının 1 ya da 2 yıl içerisinde hizmete gireceğini, aşının Erciyes Üniversitesi tarafından üretim noktasında son aşamaya gelindiğini açıkladı.
Türkiye’de ilk kez düzenlenen, “Sağlık Çalışanları KongresiAntalya’nın Kemer ilçesi Beldibi Mahallesi’nde bulunan bir otelde düzenlendi. Sağlık çalışanlarının sorunlarının ele alındığı kongre, görüş ve önerilerle hazırlandı.
Kongreye, Cumhurbaşkanlığı Gıda ve Sosyal Politikaları üyeleri Dr. Gülşen Öztürk, Dr. Zülifye Füsun Kümet, TBMM Sağlık, Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı ve AK Parti Ordu Milletvekili Şener Yediyıldız, Sağlık Bakanlığı son müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Sağlık Sen Başkanı Semih Durmuş ve sağlık personelleri katıldı.
Kongrenin ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanlığı son müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, İstanbul’da 10 binin üzerinde sağlık yönetici ekibinin olduğunu belirterek, kongrede sağlık yöneticilerinin sorunlarının tartışıldığını, bu sorunların ise ‘özlük hakları ve hizmetle’ ilgili olduğunu kaydetti. Gümüş, her hastanenin problemlerinin de kongrede değerlendirildiğini söyledi.

“Yüz yılı aşan hizmetler verilebilecek”
Türkiye’de son 5 yıl içerisinde sağlık alanında yapılan faaliyetler hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Gümüş, “Türkiye, son 5 yıl içerisinde şehir hastanelerini entegre etti. Peyderpey sisteme giriyor. Türkiye'nin gelecek vizyonunda hem kendi vatandaşlarımıza, hem de uluslararası sağlık hizmeti yönünden hizmet verecek binalarımız önemli açılım sağlayacak. Bu binalarımız da yüz yılı aşan hizmetler verilebilecek. Artık bizim hastanelerimiz eskiyen bölümleri hemen hemen ortadan kaldırılıyor” dedi.

“Difteri Tetanoz ve Kırım Kongo aşısı Türkiye’de üretiliyor”
Savunma sanayine benzer şekilde, sağlık alanında kullanılan malzemelerin de Türkiye’de üretilmesi için son 3 yılda yoğun çalışmalar yaptıklarını dile getiren Gümüş, “Sağlıkta yerelleşme çalışmaları yaptık. Bunlar hala devam ediyor. Bunların başında aşı geliyor. Örneğin Difteri Tetanoz aşısı Türkiye'de üretiliyor. Son 3 yıl içerisinde yapılan çalışmalarla, Ankara'da yine bizim bilim insanlarımızla beraber Türkiye'de üretiliyor. Kırım Kongo aşısı dünyada ilk kez Türkiye'de çalışılıyor ve zannediyorum 1 ya da 2 yıl içerisinde hizmete girecek. Bu aşı üretimi ticarileşecek. Kırım Kongo aşısı Erciyes Üniversitesi tarafından üretim noktasında son aşamaya geldi. Bu açıdan artık Türkiye artık sağlık teknolojilerinde MR, tomografi, ultrason gibi cihazlarda yine kendine yeten üretim bandını oluşturmak zorundadır ve çalışmaları devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Şehir hastaneleri Türkiye'nin vizyon projesidir”
Şehir hastanelerinin kamuoyunda yanlış tartışıldığının altını çizen Prof. Dr. Eyüp Gümüş, sözlerine şöyle devam etti: “Şehir hastaneleri Türkiye'nin vizyon projesidir. Bu hastaneler sadece bina yapmak değildir. Bu hastaneler binanın 25 yıl bakımıyla, yeniden Sağlık Bakanlığı’na devir anlaşmasıdır. Binayı yapan firma, bu hastaneyi 25 yıl boyunca her türlü bakımını yapıp, sıfır olarak hastaneyi 25 sene sonra bakanlığa teslim edecek. Bu bakımdan 25 yıl hastanenin bakım onarımı ciddi bedeldir. Bunlar hep göz ardı ediliyor. Şehir hastaneleri aslında çok uygun projelerdir. İçinde tıbbi cihazıyla, son model cihazlarıyla, 25 yıl bakımıyla bir hastanenin imalatı çok önemli. Zaman zaman tartışmalarda, ‘Bu binaları daha ucuza yapardık’ deniliyor. Hayır, 25 yıl bakımını kattığınızda çok büyük maliyetler oluyor. Şu anda Sağlık Bakanlığımızın eski hastanelerine ciddi paralar ödüyoruz. O binaları ayakta tutmak için bakımlarını karşılıyoruz. Bunlar yıllık ciddi meblağlar oluşturuyor. Şehir hastaneleri, Sağlık Bakanlığının 25 yıl bakım fiyatı ödemeyeceği bir modeldir. Birçok ülke Türkiye'ye gelip ziyaret ediyor, onlar da benzer modelde hastane yapmak için bakanlığımıza işbirliği yapıyorlar. Yabancı hastaların tedavisi için ayrı birimleri var. Bu açıdan sağlık turizm açısından da ülkeye ilave girdiler getirecek merkezler olacak. Türkiye'de ki bu şehir hastanelerimiz sağlıktan üst düzey hastaneler olarak planlıyor. Mükemmeliyet merkezleri olacak.”