Alanya ekonomisinin içinde bulunduğu sorunların yeterince konuşulduğunu düşünmüyorum. Turizm, ticaret, imalat, tarım, eğitim ve inşaat sektörünün nereden gelip nereye gittiğinin üzerine daha fazla kafa yormalıyız.Kısacası Alanya ekonomisinin vizyonu iyi belirlemeye çok ihtiyacımız var.Ülkemizin, şehrimizin sahip olduğu değerleri belirleyerek, coğrafyamızdaki ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri dikkate alarak bir plan dâhilinde ekonomik yapılanmamızı gerçekleştirmeliyiz.Yaklaşık son otuz yıldır, Alanya gibi hızlı gelişen cazibe merkezleri altına hücum misali yatırımcıların gözdesi haline geldi. Bu bölgelerde işletme sayısı ve nüfus hızla artarak obez bir büyümeye oluştu. Tabi ki serbest piyasa isteyen istediği yatırımı yapabilir. Fakat ihtiyacın üzerinde oluşan arz fazlalığının işletmelerin karlılığını düşürdüğünü, iflasların artmasına neden olduğunu görüyoruz.

Yapılacak çalışmalarla mevcut işletmelerimizi ve yeni yatırımcıyı korumak için acil olarak yeni düzenlemelere ihtiyacımız var.Bu konu ile ilgili Bodrumdan bir haber,Bodrum Ticaret Odası başkanı Mahmut Serdar Kocadon, "Bodrum'un rant elde edilecek ticari hayatı tehlikeye girdi. İşyeri fazlalığı var. Yöneticiler bugünü düşünerek para peşinde değil, ilçenin geleceğini peşinde olmalı" dedi.  İşyeri fazlalığının esnafı mağdur ettiğini ve bu mücadeleye Bodrum Belediyesi ve Bodrum Ticaret Odası olarak destek olduklarını belirtti.

Ticaret odası bünyesinde kurulan İşyeri Fazlalığı ile Mücadele Komisyonu Başkanı Atilla Serttaş da yaptığı açıklamada  "Muğla ili ve ilçelerinde işyeri fazlalığı %70 ile %100 oranında artarken bu oran, Bodrum’da, son dört yılda %350’nin üzerinde oldu. Bu arada Bodrum Yarımadası’nın nüfusu da 126 binden 140 binlere çıktı. Zincir mağaza sayısı 300’ün üzerinde. Bunlar küçük, 20 ile 50 metrekarelik marketler halinde olup ticaretimiz ve Bodrum’da yaşayan halkın geleceğiyle ilgili ciddi sıkıntılar yaratmakta, esnafı tamamen bitirmektedir. 

 Son yıllarda hızlı büyüyen Bodrum gibi bölgelerin yaşadığı sorunların benzerini Alanya olarak yaşıyoruz.Otel ve işletme sayısının ihtiyacın üzerinde artığı bir dönemdeyiz. Bunun sonucunda işletmelerimizin son yıllarda ciddi sıkıntılarla boğuşur hale geldi. Yatak ve esnaf arz fazlalığı meselesi ekonomimizin ana sorunu haline geldi. İşletmeciler, işyeri fazlalığı ve küresel firmaların sayısının artmasından çok şikayetciler. Uzun süre ayakta kalmalarının mümkün olmayacağını düşünüyorlar. 

Serbest piyasa koşullarında, ekonomiyi sadece küresel sermayenin firmalarına bırakmak doğru değildir.  Ulusal, yerel firmalarımızı haksız rekabet ortamından koruyup, büyümelerine imkân sağlamalıyız. Daha çok işyeri açılmasını sağlamak yerine, ekonomideki güçlü küresel sermayeli işletmelerle rekabet edebilecek yerel işletmelerin artmasını teşvik etmeliyiz.

Eğer yeni yapılanma oluşturamazsak, işler daha kötü olacak algısı yaygın hale gelir,  cazibesini kaybeden Alanya dan başka bölgelere  sermaye ve nüfus hareketi hızlanarak artar. İşyerleri fazlalığının önüne geçmek için dünyada uygulanan üç yöntemi paylaşayım.Birinci olarak her sektörde iş yeri açılması ile ilgili yüksek standartlar belirlenir, uygulanmasında titiz davranılır.İkinci olarak belediye ve odaların işbirliği ile iş yeri açma komisyonu kurulur.Arz fazlalığı olan sektörlerde iş yeri açma talebi olduğunda bu komisyon yatırımcı ile bir toplantı yaparak, yatırımcının yaşayacağı sorunlar hakkında birinci elden bilgilendirme yapılır. Bir anlamda yatırımcı ikna edilerek başka ihtiyaç olan sektörlere yönlendirilir. Üçüncü olarak esnaf sayısı çok fazla olan sektörlerde nüfusa göre, caddeye göre bir sınırlama getirilir.     Her kapanan işletme ile bilgi ve sermaye birikimlerinin, yani milli sermayemizin yok olup gittiğini bilmeliyiz.