Ekonomi gittikçe kötüleşiyor. İnsanların alım gücü çok düştü, alışveriş yaparken kırk kere düşünmek gerekiyor! Gelen faturalar artık boyumuzu aştı, indirim yerine yüksek zamların altında ezilmeye başladık! Evlerimizde kullandığımız elektrik iyice arttı,  faturadaki dağıtım bedellerinden tutun bir sürü vergi koydular! Üstelik kesintiler de cabası, eksik hizmet ama kabarık fatura. Su ücretleri de çok yüksek. Halk pazara, çarşıya gitmekten korkar oldu.

Meyve sebze hala çok yüksek, üretici de zor durumda. Örneğin yumurta fiyatları birden düştü, 30 yumurtayı 13-14 liraya alırken, birden 6,90 a düştü. Tamam halkımız için iyi, ya üretici için bu pahalılıkta, demek ki iş yapamıyor, elindekileri çıkarıp, hayvanları kesime gönderecek diye duyumlar alıyoruz. Ya sonra? Yumurtayı da dış ülkelerden getireceğiz?

Benzine, mazota durmadan zam geliyor. Çiftçi, üretici gün geçtikçe üretimden vazgeçiyor, artık ülkemizdeki pahalılık artarsa açlık sinyalleri ve onun getireceği olumsuzluklar da artacaktır! Halkımız kemerleri iyice sıktı, peki hükümet ne kadar sıktı? Görünen o ki, hala oldukça güzel maaşlar, çifte standartlar devam ediyor!

Bu ülke hiç kolay kurulmadı, o zamanki şartlar çok ağır olmasına rağmen, üretime son hız devam edildi. Cumhuriyetin kurulmasından itibaren bir çok fabrikalar kuruldu, insanlarımız var gücüyle çalıştı ve çok güzel bir döneme geçildi. Kendi ülkemizi besleyip, ihracat yapabilir duruma gelmiştik. Peki nerede o Fabrikalar, nerede havancılık, nerede çiftçilik, nerede üreticilik? 

Hepsi yavaş yavaş yok oldu ve hala oluyor! Medyadan gördüğümüz bir marketten tavuk çalan bir kadın acaba neden yaptı? Bu girişimler artar mı? İklim değişikliği ülkemizi de vuracak, hangi tedbirleri aldık, bilmiyoruz. Bu konular da halkımız aydınlatılmalıdır! 

Ülkemiz çok güzel verimli toprakları ve havası ile çok önemli bir yerdedir. İyi bir yönetmeyle bu krizden çıkmak gerekir. Maalesef ekonomik krizler hep halkımızın sırtındadır, siyasetçiler de biraz kısıntıya girsinler ki paylaşalım bu sıkıntıları hep birlikte göğüsleyelim. Rab bana,  hep bana olmaz, ekonomik kriz varsa, hükümet yetkilileri dahil her kes elini taşın altına koymalı ve bu krizin yükünü halkla birlikte çekmelidir.